gözlerime baktı. söylenecek söz yoktu. söz söylenecek an geçmişti. anlat dedi gözleri, anlat! gözlerimi bir anda olsa ayırıverdim. sorularına verecek cevabım yoktu. olan cevaplarımı da verecek gücüm yoktu. gitti. bir söz söylemeden. ve bir söz beklemeden. çünkü, söz söylenecek an geçmişti. yasladım yine sırtımı sana dut ağacı. sen başlattın bu işi, sen sardın bu aşkı başıma. söylesene, nasıl çözeceksin? ya da dur çözme, anlat sadece. yapraklarını dinliyorum dut ağacı; kaç vedayı daha ağırladın gölgende? ben gidiyorum dut ağacı. haydi sana acı vedalar
selnur ilgın güneş