aylardır sözlükte kader ortaklığı yaptığımız birkaç isimden biri, Uludağ sözlük kurulduğundan beri hep yan yana olduğum ve online listesini açıp baktığımda kendimi evimde gibi hissetmemi sağlayan o en çekirdek bir kaç insandan biri ve ankaray gelmemin birincil nedeni. Fakat bir eksiği vardı, o da bir türlü görüşemememiz, bir türlü yüz yüze birbirimizi tanıyamamamız idi. Ankara ben değil duvarlar sarhoş zirvesi ile sonunda bu eksiği de kapatmış olduk. Gerek sosyal kimliği ile gerekse karakteri ile her daim sevdiğim ve saygı duyduğum biridir deyip ciddi kısmı bitireyim. Efendim bu adam, taaa istanbullardan, Bursalardan gelen bizleri bir güzel ağırlamış, yedirmiş içirmiş, mekanlardan kovdurarak "önce eşeğini kaybettirip sonra buldurmak" misali çok güzel bir yere götürterek bir güzel eğlendirmiştir. Bizler gidene kadar yanımızda kalıp "bu nasıl organizasyon ya" nidalarımızı dinledi sabırla. Gerçi sabırla demeyeyim, bir sürü küfür de yedik arada. Bir tek elinden yemek yiyip su içemedim ben ona yanarım, haa bir de gece oldu beni unuttu, halbuki sözü vardı. Her şey için teşekkür eder, yanaklarından öper yazımı sonlandırırım. Haa bir de ben bu adamı çok seviyorum hakikaten. *