ihsan oktay anarın eseri suskunlar'da -okuyanlar bilirler- eflatun kendisini çağırdığını düşündüğü sesin peşinden gitmeye başlar. giderken de hristiyanlığın 7 günahının insan vücüdundaki temsilleriyle karşılaşır birer birer.
kibir günahının temsili, belki o dönemin azametli paşalarından birinin mahdumu, belki de burnu kaf dağından inmeyen şımarık bir beyzadeydi. o dönemde halk böyle zengin ve nüfuzlu görünen kişilerin etrafına toplanır ve şikayet pusulalarını, arz-ı hallerini iletirlerdi.
bu kibirli adama orta yaşlı bir hanım yaklaştı ve şöyle seslendi.
"beyim! benim oğlum medrese talebesidir. geçenlerde hocasıyla arasında şöyle bir münakaşa geçmiş. oğlum, tevrat, incil ve zebur'un insan eliyle değiştirildiğini fakat kuran'ı kerim'in allah tarafından bozulmadan saklandığını, kuran'ı kerim'i koruyan allah'ın tevrat, incil ve zebur'u korumaya -haşa- gücünün yetmediği için mi diğer kitapların bozulduğunu sormuş. hocası cevap veremediği için oğlum medreseden atıldı. bir hatadır etmiş, buyursanız da oğlum okuluna geri dönse?"
kitabın bu bölümünü okurken düşündüm, medreseden atılmaya yetecek bir cüretti o dönem için bu soru. fakat cevap? cevap bizler için neydi, ne olabilirdi?
insanı hayvandan ve diğer mahlukattan ayıran neydi? düşünce gücü mü? tam olarak değil. insanı hayvandan ayıran iradedir. karar verme yetisidir. irademizle işlediğimiz ameller bizi farklı kılar, iyi veya kötü.
insan iradesiyle allah'ın kelamını değiştirmeye ve kendisinden sonraki insanları umutsuzluğa sürüklemeye kadar gidebilmiştir. fakat allah umutsuzlara umut olmuş ve her seferinde yeni bir peygamber göndererek kendi katındaki tek dini yavaş yavaş insanlara öğretmiş ve tamamlamıştır.
buradan devam edelim. kuran'ı kerim son kitaptır ve bu yüzden insan iradesinden korunmalıdır. hem de her şeye gücü yeten tüm alemlerin rabbi tarafından. kendisinden sonra kitap ve peygamber gelmeyeceği için, kuran'ın gelişinden sonraki tüm çağlar ve insanlık nesillerine başka bir şans, yol ve umut bulunmayacağı için, insanları umutsuzluktan kurtarmak için allah, kendi yarattığı karar verme yetisine sahip insana belli şartlar altında ve bizim bilmediğimiz belli durumlarda "dur" demiştir.
velhasıl, dünya durdukça kuran'ı kerim ilk gün gibi duracak ve bizlerin ışığı ve yol göstericisi olmaya devam edecektir.
--spoiler--
ikra bismi rabbikelleziy halak!
--spoiler--
--spoiler--
yaradan rabbinin adıyla oku!
--spoiler--