hrant dink

entry991 galeri
    439.
  1. ensesinden tek kurşun ile katli vacip görülmüş bir güzel ermeni... bir güzel adam. ama hani ağzımızı dolduracak cinsten, adam gibi adam...

    ben bazen ağlıyorum, hrantın o hüzünlü görüntüsü geliyor aklıma, bir sigara yakıyorum, sonra etimde söndürmek istiyorum o sigarayı, o na sahip çıkamayan benin, ben'lerin etinde. hesabını soramadığımız insanların çehresine bürünüyor hrantın çehresi. ben bazen... evet ağlıyorum.

    hrantı düşününce, gülümsüyorum ilk. hayatıma nasıl dahil olduğunu anımsıyorum. sadece o'nu okumak için bir gazeteye müdavim oluşumu. sonra özlemi yakıyor etimi, ama nasıl bir yakmak ey sözlük.. işte o zaman, sigaramı etimde söndürmek istiyorum. kendimi ateşe vermek.

    ben ağlıyorum bazen sözlük, ne zaman bir güvercin görsem... peşinde bir küçük çocuk koşturuyor. o güvercin hrant oluyor, o küçük çocuk ben. işte o zaman, ceplerimdeki tohumları toprağa ekmek, emektar avuçlarımla su vermek istiyorum o ağaç tohumuna. umutlanıyorum ben bazen.

    sonra aklıma geliyor o tek kurşun. sesini duyuyorum. ve kokusunu barutun. kusasım geliyor ey sözlük. insanlığımızın taa orta yerine. işte böyle zamanlarda kafamı parçalamak istiyorum. düşünmemek istiyorum katli ensesinden tek bir kurşun ile vacip görülenleri. duvarlara vura vura kafamı, parçalamak istiyorum.

    sonra ellerime bakıyorum sözlük, en az ogün kadar kan içinde ellerimiz. hesabını soramadığımız her bir kişinin kanına batırdık ellerimizi.

    ah hrant, ah canimu.. ah yavrimu...

    ben bazen, ağlıyorum.
    0 ...