mirsad türkcan'ın gidip de göremediği nba kapısını türk basketbolcusu için ardına kadar açmıştır. daha ikinci sezonunda takımıyla konferans finaline kadar yükselmiş, üstelik bu takımda chris webber sakatlandığı zamanlar ilk 5'te başlamıştır. üstün alman teknolojisi dirk nowitzki'yi kilitlemiş, kobe bryant'ı sinir hastası etmiştir. robert horry'nin attığı efsane üçlükle nba finalinin kapısından dönmüştür.
san antonio spurs'ün en cafcaflı zamanında takımın ilk 5'inde kendine yer bulmuş, arjantin'in ikinci maradonası ginobili'yi benche yollamıştır. bu sefer konferans yarı finalinde derek fisher'ın 0,4 saniyede attığı basketle playofflarda elenmiştir.
daha sonra orlando magic'e gitmiştir. yeniden yapılanmakta olan bir takımda yine elinden geleni yapmıştır. "en çok gelişme kaydeden oyuncu" ödülünü almış, dwight howard önderliğinde birlikte takımını önce playoffa, daha sonra playoff finallerine çıkarmıştır. hem de bu sefer takımdaki en aktif rollerden birini üstlenmiştir. yine amına kodumun lakers'ı bu sefer orlando'yu darma duman etmiştir. orlando ertesi sene (yani bu sene) kendisini mumla aramıştır.
başarısız geçen toronto macerasından sonra şimdi phoenix'te şansını deneyecek ve bence başarılı olacaktır.
mr. do everything turkoglu, magic man, mr. 4th quarter'dır o. her boka muhalefet olan halkımızdan çıkması ayrı bir övgü kaynağı olup, yıldızın ta kendisidir.
