11 eylül 2010 kayserispor fenerbahçe maçı

entry53 galeri
    25.
  1. aykut kocaman'ın ne yapmaya çalıştığını iyiden iyiye merak ettiren karşılaşma olmuştur. Yine Alex üzerinden oyamaya çalışan bir takım gördük sahada. Aykut kocaman bu takıma "devrim yapma" düşüncesiyle gelmişti bildiğimiz kadarıyla ama görünen o ki fenerbahçe'de değişen hiçbir şey yok. işin kötüsü,mehmet demirkol'un yorumlarında sık sık vurguladığı gibi, korkarım ki niang da bu kısır sistem içinde guiza ile aynı akıbeti paylaşacak. Ondan daha iyi bir oyuncu olmasına rağmen gidişhat onu gösteriyor. Top fenerbahçe'de olduğu sürece oyuna katkı sağlayan bir alex izledik, geri kalanında ismini cismini duymadık. Defans bloğundan düzenli bir şekilde top dolaşımı yapılmadığından, fenerbahçe'nin dikine oynaması mümkün olmadı, yan paslar halinde gerçekleşen hazırlık paslarıyla zaman harcandı ve zaten her daim kapanmaya eğilimli Kayserispor böylece vakit öldürdü. Aynı problemden ötürü emre belözoğlu da neredeyse maç boyunca defans bloğuna yakın, hatta yer yer onlarla bitişik bile oynamak zorunda kalmasından dolayı, orta sahayı ileriye taşıyamadı. Sol tarafta miroslav Stoch istediği pasları alamadığından bireysel yetenekleriyle adam eksiltip birşeyler yapmaya çalıştı fakat yeterli olmadı. Sağ bek mevkiinde gökhan gönül'ün eksikliği hissedildi. Genç Okan kendince birşeyler yapmaya çalışıp bireysel oalrak kendini ispatlamak istedi ama oyun genrlinde ayağında topu fazla tuttu ve takımın zaman zaman zor anlar yaşamasına sebep oldu. Fenerbahçe, organizasyon ve blokların birbiriyle iletişimi konusunda sıkıntılı bir görüntü verdi. Şota Arvaladze yönetimindeki Kayserispor yetenekleri sınırlı, değişken planları bulunmayan bir ekip ama karşısında böyle bir fenerbahçe bulunca iki gol atması şaşırtıcı değil.

    Semih Şentürk için ayrı bir parantez açmak lazım. Bu adam kulübede çürüdü gitti artık deyim yerindeyse. Milli takımda'da geçtiğimiz günlerde iyi oynamış, hatta bir de gol atmışken bu adam neden yine kulübeye mahkum edilir anlamak mümkün değil. Takım Niang'a şişirme toplarla "ya tutarsa" hesabı oynuyor, oyun sonuna kadar ışık da verecek gibi gözükmüyor, sen anca iki gol yedikten sonr Semih'i oyuna alıyorsun, "beni kurtar" diye! Eh söyleyin bakalım Aykut hoca, senin daum'dan ne farkın kaldı öyleyse?

    not : galatasaraylıyım
    0 ...