iyi yorumcudur, düşüncelerine değer verdiğim sayılı yazarlardandır kendisi. lakin arada zıt istikamette düşündüğümüz olaylar olunca şaşırmıyor değilim. ''mehmet demirkol böyle düşünemez abi ya, düşünmemeli'' diyorum bazen.
mevzubahis olan bugün kazakistan maçı öncesi ve sonrası türk milli takımıyla ilgili yorumları. almanya'nın birinciliğinin olağan olduğu bi grupta, türkiye-avusturya-belçika üçlüsünün 2. ve 4. sıraları paylaşacağını, türkiye'nin 4. olmasının sürpriz sayılmamasını söyledi kendisi bugün. şimdi böyle bi lafa mustafa doğan-sergen yalçın ikilisi bile tepkisiz kalamadı haliyle ki biz de bi iki çift kelam edelim:
1-> türk milli takımı gerek kadro genişliği olsun, kadro kalitesi olsun, taktik anlayış olsun, oyun zihniyeti olsun kısacası genel olarak futbol seviyesi bakımından kıyasladığımız zaman hem belçika hem avusturya'nın üzerinde bir takımdır. ha bu takımlardan eksik yanları yokmudur, mutlaka vardır. ancak türk milli takımını belçika seviyesinde bir takımla kıyaslamaya kalkarsak, katıldığı her şampiyonaya en üst hedef koyarak başlayan bi takıma haksızlık etmiş oluruz.
2-> savunduğun tezin en önemli argümanlarından olan belçika kadrosundaki birkaç ismin premier ligde oynaması, ''eden hazard'' gibi fantastik bir oyuncuya sahip olmaları, türk milli takımından ne bireysel ne de takım olarak daha iyi oldukları anlamına gelmez. bir milli takımı oluşturan futbolculardan premier ve la liga'dan oynayanların sayısı arttıkça o takımın çok net bi şekilde diğerlerine nazaran daha iyi olduğunu söyleyemeyiz. ne premier ne de la liga esas kriter değildir.
esas kriter olmadığını alman milli takımındaki oyuncuların kulüplerine bakarak da anlayabiliriz. aynı mantıkla belçika'nın almanya kalitesinde bir takım olması gerek o vakit. ve de ingiltere milli takımının son yıllardaki başarısızlığına da bakabiliriz. çok daha net.
3-> türk milli takımının kadrosu avrupa'da kalburüstü bir kadrodur. galatasaray, fenerbahçe, trabzon gibi takımların avrupa kupalarına dahi katılamaması da bu gerçeği değiştiremez. yani ''iyi futbolcular olsalardı kulüpleri şu an avrupa veya şampiyonlar liginde olurdu'' tezin de bi o kadar saçma bi tezdir. bi arda'nın bi emre'nin kulüplerinin şu anda istenilen seviyede olmaması, kendilerinin kötü futbolcu olduğu anlamına gelmez. şu tespit artık ''savunduğun düşünceyi ispat aşamasında her yol mübahtır''dan ileri gelen mesnetsiz bir tespittir.
4-> türk milli takımı önemli bi vizyon sahibi, büyük hedefleri olan bir takım olduğunu zaten hiddink'i getirerek belli etmiştir. ha keza daha önceden de hep büyük hedefleri olan bir takımdık. ama artık gittikçe çıtayı yükselttiğimizi, avrupa'da bi ekol olmak istediğimizi hiddink'in gelmesiyle göstermiş olduk. bu çerçevede olayı incelediğimiz zaman zaten belçika, avusturya gibi takımların yanına türkiye ismini bile koymak abesle iştigal.
5-> olaya ne kadar realistik bakarsak bakalım, ne kadar şu anki şartlar milli takım için kötü gibi gözükse de, bu takımın rakibi almanya olmalıdır, geri kalanıyla bizim işimizin olmaması lazım, liderlik için çekişmeli, en kötü 2. olmalıyız. diğer sonuçlar bizim için başarısızlıktır.
şu aşağılık kompleksinden çıkalım artık, bizim harbiden iyi takımımız var. iyi bi takımımızın olduğunun almanlar da farkında ingilizler de farkında, portekizliler de farkında, tüm dünya farkında, bi biz farkında değiliz ne yazık ki.