başbakanın, mersindeki bir mitingi sırasında, derdini anlatmaya çalışan ama baya bir kızgın boğa şeklinde yani, üzgün bir çiftçi vatandaşla girdikleri komik ve mahalle delikanlısı edasıyla yaşadığı laf dalaşı esnasında sarfettiği ve benim başbakanın söylediğini duymadan önce kesin bkm mutfak ya da o tarz bi türk komedisinde söylenmiş bir replik olduğunu sandığım ama olayın aslını öğrenince şok olduğum meşhur laftır. ama şimdi allah var ki gülmedim de değil izleyince. o rahat ve kendinden emin bi şekilde elinin tersiyle şööyle "hadi git" hareketi yapıp "haydi ananı da al git burdan" deyişi çok spontane. başbakanımız en az arto kadar hazır cevaptır bence.
sen git, büyük önderin milletin efendisi yaptığı adamı hem yanına çağır hem de işine gelmeyince söv bi kenara at... anadolu sigortanın reklamı geldi aklıma. deprem maduru bir köylüyle atatürkün arasındaki şu diyalog hani... ne vatandaş onunla böyle konuşuyormuş ne o vatandaşla... kızgın boğalar gibi başbakanın üzerine yürüyerekten dert anlatılmaz bu biiir. ne kadar kızgın boğa olsa da daha farklı konuşulabilirdi bu da ikiii. sonuçta adam belliki tükenmiş artık bitmiş suya muhtaç olduk diyor. yeri gelince dinden imandan bahseder kendileri ama biliyor mu acaba hz. ömer geceleri uyuyamaz ve kimseler etrafta yokken evleri dolanır kontrole dermiş aç susuz muhtaç olan var mı diye. bir keresinde çocukları açlıktan ağlayan bir anne görmüş de kahrolmuş benim yüzünden, ben nasıl halifeyim diye. neyse bilenler bilir bu anlattığım hadiseyi.
kendisi de biraz örnek almaya çalışsa keşke.