akp'ye oy veren biri olarak evet vermek gereken bir ortam doğdu. evet vermezsem evet kazanacak ama düşük bir oyla kazanılırsa bazıları yine çok konuşacak. hayır'ın kazanma ihtimali olsaydı akp'li olsam da hayır verirdim.
bu referanduma hayır verenlerin mantıksızlığı yüzünden evet vermek zorunda kalıyoruz. neymiş efendim akp diktası kurulacak, yandaş yargı yaratılacakmış. akp'nin atadığı bir yargıç falan yok ama öyle söyleniyor.
evet çıkarsa geniş tabanlı bir hsyk ve anayasa mahkemesi ortaya çıkacak. atanan üyeler geniş bir tabandan geldiğinden eskisi gibi kendi kendini seçen solcular gücünü kaybedecek. tabandan destekli sağcılar da bu kurumlara girecek. hayırcılar gizli cümlelerde bu yüzden karşı çıktıklarını söylüyorlar.
fakat işin aslı o değil ve yanılıyorlar. 1982 anayasası cumhurbaşkanı üzerine kurulmuş bir anayasa. cumhurbaşkanının hep solculara yakın olacağı var sayarak cumhurbaşkanına büyük yetkiler verilmiş. anayasa mahkemesi, 367 kararı ile cumhurbaşkanlığını sağcılara kaptırmamak için hukukun anasını bellese bile engel olamadı.
referandumda hayır çıkarsa gerçekten hayırlı olabilir. cumhurbaşkanı seçim yöntemi değişti ve bundan sonra cumhurbaşkanlığına hiçbir solcu gelemeyecek. sağcı bir cumhurbaşkanının atadığı, son olarak mayıs ayında atadığı tek üyenin bile ne etkili olduğunu, anayasa mahkemesi'nin şu son referanduma giden değişikliği bile kabul ettiğini hepimiz gördük. danıştay ve yargıtaya üye atanmasında, hsyk'ya üye seçiminde cumhurbaşkanının geniş yetkileri var. 5-10 senelik sağcı bir cumhurbaşkanı döneminde o kurumlarda bir tek solcu kalmaz. o yüzden kendi kendime diyorum; b solcular ne salak. bu referandumu en başta onların desteklemesi lazımdı.
zaten hsyk'yı da anayasa mahkemesini de kaybettiniz. bu referandumla belki bir iki kişi sokma şansınız olur. hsyk başkanı da sanırım kasım ayında görev süresini bitiriyor. yerine kim atanacak dersiniz? geçti o günler şakir. zaten kaybettiğiniz mevzileri hala kendinizin zannedip savunuyorsunuz.
evren 1982'de bu kurumlara atadığı üyelerle olayı 1997'ye kadar sürdürebildi. 28 şubat kadrolaşması ile tekrar solcu bir cumhurbaşkanı seçtirip boşalanlar yerine solcu kadrolaşma gerçekleştirildi. fakat yeni bir darbe ihtiyacı varken yapılamadı ve abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığı ile anayasa mahkemesi'de, daniştay, yargıtay ve hsyk'da büyük oranda değişti/ değişecek.
farkında mısınız bilmem ama akp'ye kapatma davası açan yargıtay başsavcısı, hsyk başkanı, yargıtay başkanı ve bu kurumlarda bir çok üye bu yıl sonunda ağırlıklı olarak yaş haddinden veya görev süresinin bitmesinden dolayı emekliye ayrılıyor. abdullah gül'ün görev süresi bitene kadar da daha çook atama yapacak. keşke hayır çıksa da atamalara devam etse diyorum. asıl diktayı o zaman gör sen... fakat akp'li de olsam demokrat biriyim. akp'nin diktasını istemediğimden evet vermek istiyorum. ir yandan da hayır çıksın da hayırcılar ebesininkini görsün diyorum.
keşke referandum gelecek sene yapılacak olsaydı. anayasa mahkemesinin ve hsyk'nın değişen yüzünü hayır verecek insanlar görüp bizden önce evet vermeye koşardı... hiç olmazsa anamuhalefet mahkemesinin kapandığını fark edebilirlerdi...
benim için hava hoş. evet de olsa hayır da olsa sonuç benim istediğim şey...