şimdi bu adamın şöyle bir gizliden gizliye yakarışı var " arabesk dinlemeyin beni dinleyin " diye kendisi bunu inkar ediyor ama durum böyle.
iyi de böyle de olmaz ki;
meyhaneye veya kahvehaneye gittigimizde " abi koysana bir müslüm baba dinleyelim " diyecegimize "beyefendi ordan fazıl say'ın istanbul senfonisini mi koy " diyecegiz.
veya aşık oldugumuzda " ikimiz bir fidanın güller açan dalıyı... " diye kendimizi ifade edecegimize fazıl say'ın muhteşem orotoryolarından * mı yararlanacagız
olmadı terk edildigimizde " nereden sevdim o zalimi " eşliginde intiharın eşiginine gelecegimize, fazıl say'dan mozzartın 99'uncu senfonisini mi dinleycez.