dünya savaşının ne olduğunu bilmek ve bilmemenin kesin bir fark yaratacağı bakış açısıdır. hayal etmeye, empati yapmaya çalışıyorum. o dönemde yaşayan birisinin bilgi alma, araştırma, farkındalık kazanma yöntemleri neler olabilir?
* taraflı, propagandacı gazeteler
* devletin çok rahat bir şekilde kontrol altına alabileceği, işine gelirse yayından kaldırabileceği kitaplar
* gazeteyle aynı kaderi paylaşan radyo
* etki altında kalmış diğer insanlar
şöyle bir dünya hayal ediyorum. fakirsiniz, hayattaki tek amacınız üremeye müsait bir kadın bulmak, evlenmek, çocuk sahibi olup, hayat standartınızı bir parça yükseltip sonra ölmek. ya da zenginsiniz, aynı şeyleri farklı bir seviye de gerçekleştiriyorsunuz. sonra bir anda olaylar gelişiyor ve size kahraman olma, ülkeyi kurtarma, bütün mahallenin, sokağın kahramanı olma şansı veriliyor. sam amca, hans dayı, bill dede, xavier emmi vs. hepsi sizi işaret ediyor. savaşırsanız kahraman, kaçarsanız ödlek olacağınız bir ortam yaratılıyor. bütün arkadaşlarınız, akrabalarınız, gördükleriniz, tanıdıklarınız gönüllü olarak gidiyor. siz ne yapardınız?
size öğretilen, söylenilen şeylere göre ölmeniz mümkün değil. her zaman bir plan var ve bu plan uygulanırsa hiç bir sorun yaşanmayacaktır. herkes kahraman olacak, geri döndüğünde o şekilde karşılanacaktır. gerçekler bunlarla yakından uzaktan alakalı değildir. merak ediyorum, köyünde en fazla inek kesen, belki hayatı boyunca bir cinayete tanıklık etmiş insanlar, önlerindeki vahşeti gördüklerinde nasıl tepkiler vermiş olabilirler? filmlerde, belgeselerde bununla ilgili ufak tefek ipuçları var. gerçek ise tamamen farklı bir hikaye. yanındaki arkadaşının kafasının içinden geçen kurşun yüzünden, yüzüne sıçrayan beyin parçacıklarını temizlemeye çalışan insanın psikolojisi nasıl olabilir ki? bize hikaye gibi gelen, oscarlık performanslar, o insanların hayat hikayesi olmuş.
ve olayın en çirkin tarafı: kitle imha silahları. tank, top, tüfek, uçak, roket, el bombası vs. bunların hepsi kullanılmış ve canlar almış. milyonlarca kişi ölmüş bunlar yüzünden ama bana esas darbeyi vuran şey atom bombası dedikleri kitle imha silahı. şöyle düşünün; gazeteyi elinize alıyorsunuz ve ülkenizin savaşı kazandığını okuyorsunuz. fakat bunun bedelinin ne olduğunu araştırdığınızda, karşınıza yüz binlerce kişinin bir anda veya acı çekerek belli bir sürede öldüğü gerçeği ortaya çıkıyor. zafer dedikleri şeyin sonuçları yüz yıllar boyunca sürecek, daha doğmamış nesilleri bile etkileyen bir durum. aklı birazcık çalışan, birazcık vicdanı olan kaç kişi bu zaferden keyif almıştır?
umarım insanlık yaşanılanlardan yeterince ders çıkarmıştır. bir sonraki dünya savaşının bedelleri, gelişen silah teknolojisi yüzünden sadece bir ülkeyi değil, bütün dünyayı etkileyebilecek boyutlara varabilecek durumdadır. ve bu playstationda oynadığımız, gördüğümüz şekilde gelişmeyecek. nasıl o dönemde insanlara yalanlar anlatıldıysa, bize de farklı şekilde aktarılıyor. gerçekler ise çok daha farklı ve acımasız olacak.