bir karınca yuvası gördüğümüz vakit, arkadaşlarla bir tane kurban karınca seçerdik. sonra onun etrafını çevirirdik. o, hangi tarafa yönelse, biz de grup olarak etrafını kapatırdık. zavallı karınca, 1 saat boyunca bizim yüzümüzden aynı yerde dolanıp dururdu.
sonra benim tek başıma yaptığım bir şey vardı. yine karıncalara. baktım bir tanesi sırtına çekirdek kabuğunu yüklemiş gidiyor. bakıyorum, yuvaya az bir şey kalmış. çok ta yorulmuş, belli. sen al o karıncayı, git mahallenin sonuna bırak, gel. lan ufacık karınca. oradan tekrar buraya gelene sabah olur. sonra karıncanın ne yapacağını meraklı gözlerle seyret. bi de üzerine'' tavuk budu yiyen erol taş gülüşü'' patlat: