küçükken küçük kalabilmeyi isteyenlerin eylemidir. babanın "alümüyon" bir traş köpürtme kabı vardır. onu küçük tüpte ısıtır. sonra aynalarını çıkartır. jeller nerde efendim o zaman? uzun permasharp'ın sabunları vardır peynir gibi koni şeklinde. bir de fırçası vardır, sıcak suyla bu sabunu köpürterek saatlerce aynanın karşısında traş olur. bildiğin ritüele dönmüştür efendim hem de liturjik. kendimden biliyorum çok özenirdim. onun gibi traş olmayı yüzümde sakal çıkmasını felan isterdim. ama çıkmazdı mınakodumun sakalalrı bir türlü. bittiğim anlardı. özenirdim, onlarla oynamak istrdim. her traş aparatının düzenli bir şekilde raflara konulmasını hayranlıkla izler içim erirdi. kızardım, arada bir sırf bende niye kıl çıkmıyor diye, jiletiyle sabun köpürtme fırçasını traş ederdim. tabi sonla ıslık çalarak uzaklaşmak. babama selam olsun. nasıl güzel oldu dimi. ne sömürdüm ama.