bundan yaklaşık 10 sene önce ilk izlediğimde demiştim kendi kendime "eğer hayatıma bir film yöne verecekse o da budur" diye. halbuki o zamana kadar izlediğim kaliteli yapımların sayısı oldukça azdı. aradan geçen sürede yüzlerce film izledim. çok beğendiklerim, hatta hayran olduklarım da oldu lakin hala en birincimdir. nasıl olmasın lan? bir andy dufresne karakteri yaratmış adamlar ki o damı ziftlerken gardiyanla girdiği diyalogun ardından arkadaşlarına bira ısmarlatıp dünya' da gördüğüm en güzel tebessümle onların biralarını yudumlaşını izlemesi gözümün önünden gitmiyor hala. yanına da "senin adın da red olacak üstad" deyip morgan freeman' ı koymuşlar bi de. o da "tarih yazmam isteniyorsa yazarım" demiş resmen. ha bir de umut koymuşlar işin içine. hala izlemeyen varsa, ıslak odunla dövülmeyi hak ettiklerini bilsinler. o kadar.