köklü değişimler öngören yeni anayasa paketi, eskisine oranla çok daha demokratik bir anayasa hedefliyor. bu konuda kimsenin bir itirazı da yok zaten!
kuşkular şu noktada yoğunlaşıyor; yargı sistemini işleten ve bir anlamda kurulu rejimin teminatı sayılan atanmışların, halk tarafından seçilmişlerin yasama ve yürütme ile ilgili kararlarında daha az etkin olmalarını sağlamak ne derece doğru? zira, detaylarına bakıldığında; başta askeri mahkemeler olmak üzere idari mahkemeler, hakimler ve savcılar yüksek kurulu görev ve yetkilerinin kısıtlandığı köklü değişiklikler içeriyor. anayasa mahkemesi asil üye sayısı artırılarak, hem alınan kararlardaki kanaat yürüten kişi sayısının çoğaltılması ve hem de evet-hayır oyları arasındaki farkların daha belirgin olarak görülmesi hedefleniyor.
bunun dışında, kişi temel hak ve hürriyetlerinde olumlu düzenlemeler yapan maddeler de var elbet. ancak, bu ciddi değişimin yanında teferruat olarak değerlendirilebilecek düzeydeler.
sandık başına giderken, herkesin kendisine şu iki soruyu yöneltmesi ve kişisel kanaatine bağlı olarak oy kullanması gerekiyor;
benim için asıl önemli olan;
a. seçilmişlere daha geniş icraat olanakları sağlayan daha demokratik bir anayasa mı?
yoksa,
b. seçilmişlerin icraatlarında; mevcut rejimi tehlikeye sokabilecek girişimlere karşı teminat hüviyetindeki atanmışlardan oluşan yargı sisteminin, mevcut yapısının korunması mı?
