bir önceki yazımın başlığına fark yakında yazmıştım. orta sahaya transferler gelecek, takım dengelenecek, bu sayede mevcut galatasaray takımının geçmişe göre fark göstereceğini yazmıştım.
fakat gördük ki, lig başlamasına rağmen henüz transfer yok, daha doğrusu en gerekli bölgeye transfer yapılmadı.
madem öyle, ben de iki önceki yazımın başlığına dönüyorum; rijkaardın saçındaki beyazlar.
türkiyeye geldiği günden beri duruşu, tavrı ve üslubu ile kendine hayran bırakan bir futbol adamı, frank rijkaard. fakat geldiği günden beri her saniye, her an giderek sabrı tükeniyor ne yazık ki. daha doğrusu, tüketiliyor.
bu takımın orta üçlüsünün geçen sezondan beri zayıf kaldığı aşikar. kalesi problemli.
bugün ligin ilk maçına çıktı galatasaray. kalede aykut, sağ bekte ali turan, orta sahada yine ayhan ve mustafa sarp.
hiçbirinin iyi niyetinden şüphem yok, ama olmuyor işte, olmuyor. ama inatla transfer gelmiyor bu oyuncuların yerine. gelecek deniyor, gelmiyor.
yönetimi söz veriyor, lig başlıyor ama ortada kimse yok.
medyası her daim sallıyor, futbol bilgisini sorguluyor, koskoca rijkaardın.
sivası dakika yetmişi görmeden yere yatmaya, zaman çalmaya başlıyor.
koskoca rijkaard da bir sene sonra kontrolünü kaybediyor artık. sakinleştermeye gelen kim? ceyhun eriş. hadi ordan yahu, bunu mu yiyeceğiz?
faullere girmeyeceğim, ama kaç tane kasti tekme saydım maçta. sedat denen o barbarın, kewellın ayak bileklerine salladığı tekmeleri seyrettim.
spikerlerin altın günü düzenlemiş kadıncağızlar gibi anlamsız diyaloglarına maruz kaldım. onlara göre sivas çok iyi hazırlık dönemi geçirmişti, mesut bakkalın ellerine sağlıktı. mehmet yıldız peygamber seviyesinde bir futbolcuydu. rijkaard ona önlem almayı akıl etmişti, ama ceyhuna önlem almayı akıl edememişti!
ev sahibi hanımlarımız altınlarını aldılar, çaylarını içtiler, keklerini yediler.
dost sohbetinden getirdiğim enerjimi bu altını günü kadını sohbeti, zaman geçirmeler, galatasarayın olgunlaşamayan futbolu, sivassporun bakkal hesabı aldı yere vurdu, çiğnedi geçti resmen.
üstüne rijkaardın ali turandan sağ bekte medet ummak zorunda bırakılışı, koyverip ne kadar forvet varsa sahaya doldurup top şişirtmeye başlaması da eklendi.
melihacım, böreğin tuzu biraz az mı gelmiş?
frank rijkaard, bugün istifa etmiyor ya, hayret ediyorum. bu manyaklığa kim katlanır tanrı aşkına?
ama bugün istifa etse, medya ishalini koyverecek mutlulukla.
ama kimse adnan polat yönetimini suçlamayacak. öyle ya, onlar ne yapsındı? koskoca rijkaardı getirmişlerdi, ama total futbolu öğretmeyi başaramadı frank.
başarısız oldu işte. adnan polat yönetimi ne yapsındı? onların hiç suçu yok canım.
yazdıklarıma katılmayabilirsiniz elbette, olabilir. ama şunları unutmamanız gerekiyor;
rijkaard, serveti istemediğini açıkça gösterdi. servet hala takımda.
kalecilerin stoper gibi olmalarını, oyuna dahil olmaları gerektiğini her fırsatta dile getirdi. aykut mu?
giovani dos santosun takımda kalmasını istedi. pahalı gelmiş olabilir, saygı duyarım.
elano takımda kalacak mı? kalmayacaksa yerine kim veya kimler gelecek? bilen bir allahın kulu var mı?
bu büyük futbol adamı da çaresizlikten ali turanı sağ beke koyuyor, eli kolu bağlı, barışı kurtarıcı niyetine oyuna sürüyor, sinir minir kalmıyor artık ve o da koyveriyor.
herneyse işte. toto ligi başladı. galatasaray sivasspora 2-1 yenildi. sivasspora hayırlı olsun.