rivayet odur ki, şam'da çadırda kalırken, hizmetini gören kadınlardan biri yavuz'a tutulur. Padişaha aşık olur ama onun celalli biri olduğunu bildiğinden, çekinmektedir. Cesaretini toplayıp, padişahın yastığının altına bir kağıda not yazar. "derdi olan neylesin" diye. sabah yavuz yastığın altında bu notu görünce, kağıdın arkasını çevirip, "derdi olan söylesin" yazar, kağıdı yerine bırakır. Kadıncağız bu yazıyı görünce, heyecanlanır. Ertesi gün kağıtta şu not vardır : "korkuyorsa neylesin" sabah yavuz, yine notu okur, arkasına " hiç korkmasın, söylesin" yazar ve notu bırakır sabah kadın bu notu görünce, cesaretini toplar ve yavuz akşam çadıra girerken, normalde önceden çıkması gerekirken, çıkmaz, onu bekler. yavuz, kadına bakar, sadece gözleri açıktadır. Notu yazanın bu hanım olduğunu anlar ve gözlerine bakar, o da bir anlık bakışla etkilenir. Kadın, "efendim" der titreyerek. yavuz "söyle" der, kadın bir şey diyemez, aşırı heyecanlanmıştır bu heybetli ve celalli hükümdar karşısında. yavuz "söylesene kadın" diye hafiften sesini yükseltir. Hatun kişi, bu anın verdiği aşırı heyecana dayanamaz ve oracığa yığılır. Ruhunu teslim etmiştir.
Rivayetin bundan sonrasını bilmezdim ama, habertürk'de iskender pala'nın anlattığına göre, yavuz, bu duruma çok içlenir. o hanıma, şam'da bir türbe yaptırır sonra, mısır'a sefere gider. Mısır'da bir gece çadırında kalırken dışarıdan kükremeler, iniltiler, bağırtılar duyar, ordu baskın yedi zannıyla dışarı fırlar. karanlıkta önüne gelen canavarlardan biriyle boğuşmaya başlar, onu tutup yere çalar, başını yere vura vura hakkından gelir. bu esnada gün, ağarmaya başlamıştır. Bu hengamenin, ordugaha giren aslanlar nedeniyle olduğunu anlarlar.
istanbula döndüğünde de, o kadını unutamaz
Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek
eşkimi kıldı füzûn giryemi hûn etti felek
Sîrler pençe-i kahrimdan olurken lerzân
Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek."
[ Bilmem ki gözlerime felek nasıl bir büyü yaptı ki
Gözümü kan içinde bırakti, gözyaşımı artırdı
Benim pençemin( gücümün) korkusundan arslanlar(bile) titrerken
Felek beni bir ahu gözlüye esir etti.. ]
dörltüğünü yazar... şiirde, 3. mısrada "şirler, pençe-i kahrımdan olurken lerzan" mısrasına ayrıca dikkatinizi çekerim ki, koca hükümdar, şirpençe denen illetten vefat etmiştir...