akp'nin bastırıp; önüne gelen her yere dağıttığı kitapçıkla "evet" oyu istediği referandumdur. bakın nasıl anlatımış*:
10. madde: anayasanın 10. maddesinde yapılan değişiklikle öncelikle kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler, şehitlerimizin dul ve yetimleri ile gazi ve malullerin yararına pozitif ayrımcılığı esas alan düzenlemeler yapılıyor.
bu yeni düzenlemelerle hukuk devletinin olmazsa olmazı eşit ve adil bir fırsat eşitliği sağlanıyor. güçsüz ve zayıflar korunuyor, devlet güvencesini çok daha yakından hissediyor
20. madde: 20. maddede yapılan değişikliklerle devlet artık gizli kapaklı ve ulaşılmaz bir yapı olmaktan çıkıp şeffaflaşacak ve vatandaşın denetimine açık hale gelecek. vatandaşın kişisel mahremiyeti korunacak.
oysa mevcut durumda hem devlet örtüler arkasında, hem de vatandaş korunmasız ve güvencesiz. kişisel bilgiler sadece kanunda yazılı hallerde kullanılabilecek, kişiler bilgilerin kullanımını kontrol edebilecek.
yazarın notu: zaten 8 yıldır her şey şeffaf. hiç öyle yasadışı dinleme falan yapılmıyor. tabiî herkesi fişlediniz; ftö'ye ve doğal olarak abd'ye servis ettiniz. artık gerek kalmadı.
sınır kapılarındaki tutsaklığa son!*
yurt dışına çıkışın yasaklanması veya kısıtlanması kararı kişilerin, kurumların ellerinden alınıp, sadece bağımsız mahkemelere verilecek.
basit nedenlerle kişilerin hak ve özgürlüklerini kısıtlama gibi çağ dışı bir uygulama bu düzenleme ile sona erecek.
yazarın notu: lan dünyanın en pahalı pasaportunu veren sizsiniz. her çıkışta para alıyorsunuz. bir de utanmadan tutsaklık muksaklık. mahkeme kararı konusu da maksat zamanı gelince rahat rahat kaçabilsinler ab-d'ye.
hali hazırdaki çocukları koruma kanunları ne yazık ki ülkemiz için yeterli değildir.
yapılan değişiklikle çocuk hakları ile ilgili temel hükümler daha güçlü bir güvence oluşturacak.
devlet, çocuklarla ilgili koruyucu, kollayıcı, onları geliştirici ve geleceğe hazırlayıcı alanlarda daha kapsamlı bir rol üstlenecek.
yazarın notu: orta yaşa gelmişken 14-15 yaşında kız çocuğuna nikâh kıyan yasal pedofillere bak lan! kanunlar yetersizmişmişmiş! lan 13 yaşında kıza, çocuğunun psikolojisini bozmadan, saldıran ben miyim!
memurlara toplu sözleşme hakkı verilecek*
sendikal haklarla ilgili özgürlükler genişletilecek. yapılan düzenleme ile sendika üyeliğiyle ilgili sınırlamalar kaldırılacak.
sözleşme sürecinde son kararı sadece hükümetin verdiği uygulamalar sona erecek. memurlar toplu sözleşme hakkı ile haklarını özgürce arayacak. gerektiğinde hakem kuruluna başvurarak bağımsız bir karar aldırmak için harekete geçebilecek.
kısaca; masada memurlarla hükümet eşit hale gelecek.
yazarın notu: memur-sen diye bir şey yok. uzlaşma kurulu zaten fantezi. haaa! sendikalı bir emekçi haksız yere işten çıkartılırsa artık mahkeme masraflarını sendika karşılayamayacak. mahkeme masraflarının onbinlerce lirayı bulduğu ortamda işsiz kalmış bir emekçinin mahkemeye gitmesine de fizîken engel olunacak.
siyasi partilerin cezalarını milletvekilleri ödemeyecek.*
yapılan değişiklikle siyasal haklar güvence altına alınıyor, kişiyi cezalandırmaya son veriliyor. siyasi partilerin kapatıkması halinde milletvekilleri otomatik olarak düşmeyecek. böylece halkın oyu ve seçtiği kişilerin güvencesi artacak.
yazarın notu: siyasetçi bokları yesin; partisi kapansın; ama siyasetçiye ceza verilmesin. mal mısınız?!
eskiden şu veya bu kesimleri korumak adına idarenin bazı işlemleri için yargı yolu kapatılıyor, bu da keyfiliğe yol açıyor, hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmıyordu.
yeni düzenleme memurlara verilen uyarı ve kınama cezalarına karşı yargı yolunu açmaktadır.
hukuk devletinde yargı denetimi dışında bırakılan idari karar olamaz ve olmamalıdır.
yine yapılan değişiklikle askeri yargının görev alanı kısıtlanarak sivil yargının hakim olduğu alan genişletiliyor.
anayasal düzene karşı işlenen suçlar sivil yargının görev alanına alınıyor.
yazarın notu: siz önce memurlarınızı, mebuslarınızı, bakanlarınızı, başbakanınızı ve cumhurbaşkanınızı yargılayın suçlarından ötürü. meselâ nitelikli dolandırıcılar var. kalpazanlar var. görevi kötüye kullananlar var. rüşvetçiler var... var oğlu var. hani her işlem yargıya gidiyordu? lan daha suçlu olduklar ispatlanmış kişiler yargılanamıyor!
efendim daha gider bu. sözün özü:
24 sayfada bir madde bile yazılmamış. şu olacak. bu olacak. onu da yapacağız. bunu da becereceğiz... bir tane bile madde açık açık yazılmamış. üç maddenin değişeceğinden bahsetmiş. onların da içerikleri yok ortada. seçimde yüksek perdeden sallamaya çevirmişler bu işi de.
bir de kim yazdıysa tebrik ediyorum. sen, iktidar partisinin bastırdığı* kitapçığın yazarı ol ama ne imlâ ne de yazım kurallarından haberin olmasın. noktalı virgül diye bir şey var. yurtdışı yerine yurt dışı yaz. malul yaz.