camiye bir kez bile gitmiş olan her erkeğin bildiği olaydır. cuma ve bayram namazlarından önce hoca camiye tadilat yaptırdıklarını söyler ve sürekli para ister. bu alışılagelmiş birşeydir, eyvallah der geçersiniz ama aşağıdaki örnekte durum biraz farklı:
birgün işyerinize bir adam gelir ve semt camisinin hocası olduğunu söyler*. caminin çok eksiği olduğunu falan anlatmaya başlar. sonra her ay gelecek elektrik faturasını yüklenmemi ister, yapamam derim. camiye klima alınacak sen al der, yapamam derim ve herkesin kendince bir masrafı ve sorumluluğu olduğunu ve şu an böyle yükümlülüklerin altına giremeyeceğimi ama imkanım doğrultusunda kendisine para göndereceğimi anlatırım. tamam der gider. henüz ertesi günü kapı önünde bir yükleme yapılmaktadır ve ben müşteriyle konuşmaktayımdır. hoca görünür ve olayı bilmeyen müşterinin yanında alacaklıymış gibi 'ne oldu bizim para, hala göndermedin?' der...ben bir an şoke olurken müşteri bana bakar, ben hocaya bakarım..ben birşey demeden hoca yürüyüp gider..şoku atlatmam biraz zaman alır..ve tabii ki artık o parayı göndermem.