türk seçmeninin genel olarak parti faşizanlığıyla evet veya hayır oyu vereceğini düşündüğüm referandum. değişiklikleri okuyup oyunun ne olacağını söyleyen seçmene elbetteki laf yok burada, o doğrusunu yapmaktadır, ancak bu paketin neler içerdiğini, neler getireceğini, hayatımızda neler değiştireceğini bilmeden oy vermek tam olarak dangalaklıktır, oyunuz ister evet, ister hayır olsun.
türk insanının en büyük yanlışlarının başında gelen siyasetçiye inanma, güvenme hatası bu referandumda da kendini gösteriyor. çok büyük çoğunluk sempatizanı olduğu partinin yap dediğini sadece kendisine öyle söylendi diye yapıyor. merak ediyorum türk insanı bu yanlıştan ne zaman dönecek? menderes'e inandınız, demirel'e inandınız, özal'a inandınız, şimdi tayyip'e inanıyorsunuz, kılıçdaroğlu'na inanıyorsunuz. tarihten hiç mi ders almaz bu millet? 70 cente muhtacız diyebilen demirel sonraki seçimlerde çıkıp "ekonomimiz ileriye gidiyor" dediğinde bu halk inandı. menderes çıkıp halkın iktidarı olacak dedikten sonra, ekonomiyi, devlet yönetimini amerika'nın ellerine bıraktı, sonraki seçim "gördünüz mü demokrasiyi" dedi bu halk yine inandı. özal halkı çevire çevire sikti, halk yine inandı. erbakan müslüman göründü, yahudilerle en büyük anlaşmaları yaptı. tayyip dokunulmazlık kalkacak dedi, kalkmadı. yolsuzluk bitecek dedi, rekor kırdı. türban sorunu çözülecek dedi, halk ilk durumdan daha beter durumda. ekonomimiz gelişecek dedi, satacak birşey kalmayınca, ki o duruma fazlasıyla yakınız, ekonomi bitecek, sıcak parayla dönüyor çünkü. pkk bitikti, patlama yaptı. kılıçdaroğlu baykal'ı gönderen bir sex kasetiyle başa geldi. şimdi inandıklarımız da bunlar, e bu kadar aptal olunmaz ki!
kısacası bu referandumda liderlere inanmayın, okuyun, anlamaya çalışın, bir bilene sorun gerekirse, öyle verin oyunuzu.