küçük şehirlerde yaşayanlar yada yaşamış olanlar bilirler. şehrin her yerinde megafonlar vardır insanlara duyuru yapılmak için. şu saatler arası elektrik-su yok yada şehir eşrafından biri öldüğü zaman gibi.
lisede dört arkadaş okuldan kaçıp batak oynamaya gittiğimiz bi gün böyle bi anonsa denk geldik. yanımızda şimdiye kadar hayatımda gördüğüm en saf insanlardan biri var ve olay gelişir.
a: anons
s: saf eleman
a: şehrimizin ileri gelenlerinden ayşe demirci'nin ve ali oduncu'nun babası...
s: annemle dayım lan bu!!
a: ahmet demirci'nin kayın pederi...
s: babam lan bu!!
a: mehmet demirci'nin dedesi...
s: benim lan bu!!
a: zeki oduncu vefat etmiştir...
s: hssktr dedem lan bu!!
a: cenazesi öğle namazına mütakip şehir mezarlığında defnedilecektir. dost ve akrabalarına duyrulur.
s: dedem ölmüş!! lan dedem ölmüş!!
yere oturur, başlar ağlamaya. işte o an kasarsın kendini. yüz kasların acıyana kadar tutarsın. çocuğun hem anonsa verdiği tepki hemde dedesinin öldüğünden anca anonsla haberi olması o kadar komik gelir ki tutamazsın kendini. gülmediğin her saniye için bir desibel daha fazla çıkar kahkahan. sonra çocuğa kahveye gelip gelmeyeceği sorarsın. iyice bozulan çocuk bi daha konuşmaz. gidip gömmeli oynarsın. işte bu kadar tehlikelidir ciddi anlarda gülmek. en sevdiğin arkadaşını bile düşman yapar sana. ama ne demişler olmuşla ölmüşe çare yok. bunu ona da söyledim dinlemedi bile. yine bastım kahkahayı.
edit: çocuğun ismi hariç isimler ve soyadları uydurmadır. facebooktan aratıp baş sağlığı dilemeye kalkarsın diye tedbir aldım.****