eskiden bir lokma bir hırka felsefesiyle allah yolunda cihat ettiklerini iddia edenlerin bugün ankaranın en lüks otellerinde üç gün üç gece düğünler yaptıkları, bileklerine 70 milyar liralık saatler taktıkları, millet açlık ve işsizlikten cinnet geçirirken dolar milyarderi sayısının neredeyse iki misli arttığı, ihale rezaletlerinin artık yalnızca müslüman(!) olanlar tarafından işlendiği, yaşamlarının tamamına yakınını türk milleti güven içinde yaşasın diye dağlarda geçiren kahramanların terörist sıfatıyla hapislere tıkıldığı;
türk askerinin kanını dökenlerin, asker çocuklarının bindiği otobüsleri havaya uçuranların, asker karılarını evlerinin balkonlarında kurşunlayanların sınırda kahramanlar gibi karşılandığı ve ayaklarına seyyar mahkemeler gönderildiği;
vatan hainliği kanlarına işlemiş olan ve ciadan maaş aldıkları artık ayan beyan ortada olan kimi libofaşistlerle her türlü ahlâksız ilişkinin kurulmasında hiçbir sakınca görmeyenlerin ülkeyi böylesine karanlık bir ortama sürüklediği;
adına açılım gibi garabet bir isim takılan kimi uygulamalar sonucunda türkün de kürtün de cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş ölçüde mutsuz ve güvensiz hale getirildiği bir dönemde tek dertleri daha da muktedirleşerek zenginleşmek ve bunu önleyebilecek muhalifleri üzerinde baskı kurmak olanların demokratik bir anayasa yapabileceklerine inanmak, biraz abartılı bir saflık gibi geliyor bana.