lost

entry4264 galeri
    3612.
  1. --çılgın spoiler içerir--
    --bak sonra uyarmadı demeyin--
    --bir de çok uzun--
    --oku oku bitmez valla--
    göz açıp kapayana kadar geçip giden 6 sene, 120 bölüm, yaklaşık 80 saat.

    bir devri açıp kapatan zamanının ötesindeki televizyon olayı.

    - adada yaşanan herşey gerçekmiş arkadaşlar. bu konuda bir şüphe kalmadı. hepsi yaşanmış ve karakterlerin hepsinin ölümü gerçek bir olay imiş.

    - lostpedia'da adadaki ışığın ab-ı hayat olduğu hususunda ciddi tartışmalar bulunmakta. ki, mantıklı geliyor. birçok mitosta ab-ı hayat'a ve insanların bu kaynağı bulmak için herşeyi yapacağı ve bulunca da gücün kötü amaçla kullanılacağına dair göndermeler mevcut. ki bu da man in black olayını açıklar bize.

    - flashsideways'ta yaşananlar konusunda iki farklı teori bulunmakla birlikte şahsen mantıklı bulduğum bu sürenin lostielerin ölümlerinden sonra move on'a kadar geçen süreleri betimledikleridir. diğer teori ise araf olduğu ama çok da anlamlı değil gibi.

    - esas adamımız jack değil desmond imiş gördüğümüz üzere. bütün numara ondaymış. jack yine her zamanki gibi boş kahramanlık peşinde koşturmakta.

    - hugo süper bir hamle ile hepimizi ters köşeye yatırıp adanın koruyucusu, yani bir numara olmuştur. yanına da iki numara diye benjamin linus'u almıştır. sevindi ben eziği sonunda. yazık yav. *
    - jacob - man in black (ya da esau) arasındaki olay tam anlamıyla açıklanamamıştır maalesef. yani, jacob adaya getirdiklerini hangi kritere göre getiriyor ? getirilenlerin hepsi sorunlu hayatları olan iyi insanlar mı ? gerçi sayid'in iyi insan olarak geldiği adaya herkes gelir ya, neyse. *
    - man in black adadan gitmeyi başarabilseydi ne olacaktı acep diye de insan düşünmeden edemiyor tabi.

    - o değil de bir walt vardı ne oldu ona ? lost'un halihazırda cevaplanamayan en büyük gizemi budur bence. o kadar da gözümüze soktular ki veledi, çocukluğundan ergenliğine kadar her yerden fırlayıverdi öyle.

    - finalde kilisede michael, walt, mr. eko, ana lucia gibi karakterleri göremiyoruz. burda da bunların ışığa (cennete) gidemeyecekleri yorumunu yapabiliriz. gerçi, suçları ne bu garibanların onu da bilemedim ama. bu arada benjamin linus da muhtemelen ışığa (cennete) gidemeyeceğini bildiği yahut gitmemesi gerektiğini düşündüğü için kiliseden içeri girmedi, diye düşünmekteyim.

    - kimse ortada hala kutup ayısı diye dolaşmasın lütfen arkadaşlar. adamlar tunus çöllerinde kutup ayısının kemiklerini gösterdi size ayıların deneylerde kullanıldığını göstermek için daha napsınlar allasen.

    - charles widmore, eloise hawking, daniel faraday (widmore) arasındaki ilişki havada kaldı maalesef.

    - jack ve sawyer'ın kate ve juliet'i alman usülü kullanmaları hoş olmamıştır tabi. *
    - vakt-i zamanında jacob'ın kulübesinde john'un karşılaştığı ve "help me" diye inleyen bir amcamız vardı, ona ne oldu acep ?

    - final sahnesinde, kilisinin camında bütün semavi dinlerin ve sekiz köşeli güneş'in simgesini görmekteyiz. burdaki gönderme de oldukça açık, hangi dine mensup olursak olalım gideceğimiz yer aynı. everyone dies.

    karakterleri de şöyle bir değerlendirelim;

    jack shephard : adanın koruyucusu değil kurtarıcısı olabilmiştir. ayrıca, finalde anladık ki jack ölünce lost bitiyormuş. zira, o öldükten sonra yaşayanların hayat hikayelerini göremedik.

    kate austen : freckles, adadan sağ salim kurtulmayı başarmıştır. finalde jacob senaristlerin kendisine bakış açısını "senden aday olmaz çünkü sen annesin" diyerek göstermiştir. her zaman kalbimizdedir. *
    james sawyer : adadan kurtulan tayfanın bir diğer elemanı. sağa sola hırlıya hırlıya sonunda kurtuldu adadan. ama nasıl öldüğünü görmek de isterdik.

    desmond hume : lost tarihinin en karizmatik karakteri. final bölümüyle de anladık ki, esas adamımız jack değil desmond imiş. bütün numara ondaymış. adam elektromanyetik patlamaya bile dayanıyor arkadaş, daha ne olsun. sadece see you in another life brother repliği için bile yıllarca aklımızdan çıkmayacak efsanevi iskoç.

    hurley (hugo) reyes : dizinin gönlümüzde taht kuran gerçek galibi. adam 1 numara oldu resmen gözümüzün önünde. final itibariyle, adanın bekçiliği kendisine verildi. yanına da benjamin linus'u alarak bir nevi jacob-alpert ikilisi şeklinde muhtemelen yüzyıllarca adada mutlu mesut yaşadılar.

    john locke : adada en çok içimizi kıyan, en çok üzüldüğümüz karakter. adamcağıza az bilenmedik 5 sezon, ama 6. sezon başlayıp da adamın içine black smoke kaçtığını görünce önyargılarımızı tokatladık hemen. başına gelmeyen kalmamış adamdır ayrıca. finalde ben'i affettiğini söylemesine rağmen ben kiliseye gidememiştir.

    sayid jarrah : bir iyi tarafa geçti bir kötü tarafa ama sonunda ışığa doğru attı kendini valla. arafta da olsa shannon ile buluşmuşlardır yine. da nadia yalan oldu arada ona yanarım.

    jin & sun kwon : adanın sevgi pıtırcıkları. adanın, monogamist tutumlarından taviz vermeyen ender sakinlerinden oldular kendileri. okyanusun göbeğinde bir denizaltında elele ölmeleri de pek bir romantik oldu vesselam.

    christian shephard : final bölümünde adeta narrator görevi kendisine düşmüştür. tek tek açıkladı durumu jack'e. "kimileri senden önce öldüler, kimileri senden çok sonra" cümlesi herşeyi açıklamaya yetiyordu zaten. ayrıca, shepherd ing. çoban demektir. christian ise bildiğiniz gibi hristiyan. hristiyan inanışına göre hz. isa çobanlık yapan bir hristiyandı. komplo teorisinin de böylesi hani. baba-oğul-kutsal ruh falan. ya ya. *
    benjamin linus : sonunda muradına erip hugo'nun yardımcısı, yani ikinci adam olabilmiştir. "ada batarsa ben de onunla birlikte batarım" diyerek ifade ettiği adaya olan bağlılığı ise gözyaşartmıştır. o değil de alex gitti arada.

    velhasıl, 6 yıl boyunca bambaşka duygular hissettirmiştir lost biçare bünyelere. "final iyidir, kötüdür" hepsini geçtim, yaşattığı onca duygu ve mantık silsilesi için bile hiç pişmanlık hissetmedim. son sezonda, bariz bir biçimde fizikten metafiziğe kaymaları bile fikrimi değiştirmedi.

    elveda lost. see you in another life bro !!
    *
    0 ...