x:fazıl senin derdin nedir anlat bakayım?
fazıl say: senli benli konuşmakmı? sen kimsinki? yüce efendim diyeceksin bana, sen köpeksin.
x: peki yüce efendim.
fazıl say: sorma x, halka rahat rahat küfredemiyorum hemen ağzıma sokuyorlar...
x: ne? sokuyorlarmı? yani..
fazıl say: laflarımı yani. laflarımı sokuyorlar demek istedim.
x: hıı. anladım efendimiz ee sonra?
fazıl say: ya işte böyle halbuki ben istediğim gibi sövebilmeliyim halka, müzik zevkine, seçtiği partiye , tuttuğu takıma herşeye sövebilmeliyim yani. biliyorsun ben çok süper bir adamım.
x: evet yüce efendimiz.
fazıl say: ayrıca çok yakışıklı ve karizmatiğim , piyano çaldığım için doğrudan bu aşşağılık halktan üstün oluyorum biliyorsun. istediğim gibi küfredebilmeliyim , kimse bana cevap verememeli.hatta hemen ayaklarıma kapanıp beni sinirlendirdikleri için özür dilemeliler.
x:haklısınız yüce insan.
fazıl say:ama bu ne cürret hemen cevap veriyorlar olmaz böyle, giderim dedim , bak benim gibi süper bir insan giderse hesab et ne büyük tehtit, neyse giderim dedim saniyesinde "gitmek isteyene kapılarımız açık kimseyi zorla tutmuyoruz" dediler.
ne sanıyor bunlar kendilerini? hemen ayağıma yapışıp ağlamaları lazımdı.
x: evet yüce efendimiz.
doktor: ooo fazıl, yine toplamışsın hastaları tanrıcılıkmı oynuyorsun sen bakimm? gel buraya iğne saatin geldi.
fazıl say:efendim diyeceksiniz bana , ben...
doktor: oo fazıl ne konuşmuştuk? uslu uslu gelip iğnelerini olacaksın yoksa...
fazıl say: peki abi geliyorum.
evet bir hayli güçtür kendisini anlamak.
(bkz: tanrı komplexi)
