bir organ nakli gibi sevmiştim seni,
çürük gözlerine bağışlanan ellerim
yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim
darmadağın kadınların darmadağın ettiği erkekler gibi
çok tehlikeli bir sırrı saklar gibi sevmiştim seni!
çok eskimiş bir aşkın hatırlanılması
sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması...
aslında işin açıkçası
rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
fırtınanın camı çerçeveyi indirmesi gibi
hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi sevmiştim ben seni!
ruhum kan kaybederken nasıl tutarım şimdi seni deniz gibi!
neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
ortalık yerde durup dururken sevmiştim seni!
atlara kalırsa, çoktan kaybettik savaşı!
mızraklar kırıldı, kalkanlar delindi, ganimet paylaşıldı!
kasaba meydanında birbirini dövmekten yorulan iki kovboy gibi
bir tabancanın namlusuyla tetiği gibi
bir tabancanın kabzasıyla ibiği gibi
kendisinden farklı, kendisinden ayrı
bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi
aynı bedene sıkılacak iki el kurşun gibi
katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşta sevmiştim seni!