ağızların tadını bozan, insanı olmadık düşüncelere garkeden ölüm hakikatini düşünen ateisttir. ölüm, bir ateist için ne mana ifade eder dediğiniz zaman, koskocaman soru işaretleri, korkular, ümitsizlikler gelir akla. bir sabah, her günkü gibi uyanıp, gerine gerine kalkıp, hayata devam edemeyeceğini düşünmek, bir ateist için bu anlama gelmektedir. ya da çok sevdiği birinin, bir gün aniden toprak altına girmesini kabullenememenin verdiği çıldırtan karamsarlıktır bir ateist için ölüm. henüz koşup oynama çağında bir çocuğun, kaza sonucu ölüp yok olduğunu kabullenmek için, olmadık kandırmacalara düşmektir bir ateist için ölüm. zalimin, ezdiği mazlumlara hesap vermeden ölüp gitmesine bir anlam yükleyememektir ölüm bir ateist için. şimdi düşünün, bir ateist için ölüm buysa, ölümün inanca kapı açması gerekmez mi?