uzun zamandır izlemiyordum bu diziyi. bakalım ne bok yemişler bizim ibibikler diyerek uzun bi aradan sonra tekrar izledim ve buraya gelip kusma gereği duydum nedense.
şimdi bu dizi 5 sene sonrasını göstermeye başlamıştı güya. ama ben o bölümleri izlemediğim halde hiçbir şey kaçırmadığımı anladım.
koskoca 5 yıl geçmiş aradan ve her ne hikmtese her şey aynı boklukta devam ediyo.
yahu barış hariç kimse saç modelini bile değiştirmemiş. 5 sene aynı saç modeli ve rengiyle dolaşan hatunlar bir an o kadar sıkıcı geldi ki. esin denen karı hala aynı tiz ses tonuyla etrafına bağırmakta. yahu kadın, bi sus be, ne iğrenç bi ses tonun var senin?
ipek hamile ama hala mal. onu hamile bırakarak çağ atlıyoruz zannettiler herhalde senaristler. yok devenin nalı.
bir de niye bütün karakterler hala aynı 5 sene önceki bataklıklarında debeleniyolar ki?
esin-erkan ilişkisi mesela. ya bitsin artık ya. başka konu mu yok? ve de artık kötü kadın sokmayın şu senaryoya. eylül bitti şimdi de aslı diye koca götlü bi karıyı çıkarmışlar. bu sefer kurbanlar barış ve ipek. başka hadise yok yani bu dizide. illa bir birine verecek, illa biri birini aldatacak ama aslında masum olacak. bi siktir git ya.
onun dışında özgür. güya günahı kadar sevmediği bir babası vardı. kız 25 yaşından sonra o babayı öyle bi bağrına basmış ki, aman diyim. çok inandırıcı evet. bir kızın içindeki baba nefretini baba hayranlığına dönüştüren şey ne olabilir, hem de eşşek kadar bir kızın? yok artık sayın senaristler.