bazı konuları zıttıyla açıklamak daha açıklayıcı olabilmektedir. bu sebeple bırakın beş vakti, hiç namaz kılmayan bir genç düşünün. ne yapar bu genç? her allah'ın günü ömründen bir gün azalan bu genç ne yapar? aklının, ruhunun, kısaca maneviyatının şeytanları güldürecek kadar komik durumda olduğunu farketmez mi? şu anda bilgisayarının önünde, belki elinde bi fincan çay o site senin bu site benim dolaşıyorken hiç düşünmez mi aga bu namaz nedir? nası kılınır ne işe yarar? çayını binbir keyifle yudumlarken, bir gün o bardağı tutan ellerin yılana çiyana yem olacağını, o dudakların kupkuru bir deri parçasına dönüşeceğini düşünmez mi? aklın en taze, en verimli yıllarında, bu insan denen varlığın 70 sene yaşayıp böceklere yem olarak toprak altında yok olup gitmek için yaratılmadığını idrak etmez mi? ne yapar arkadaşım bu genç? yemek yer, su içer, yatar, işer, sıçar, kahkaha atar, sevişir, çiftleşir, bağırır çağırır vs. vs. ilk bakışta bunlar insani birer ihtiyaçmış gibi görünüyor. ulan sokaktaki köpek de yemek yer, su içer, yatar... demin insan ihtiyacı diye saydığım her şeyi köpekler de yapar. hem de en alasını. peki o zaman insanı köpekten ayıran nedir? insanı insan yapan nedir? bir köpek bile sabah namazı ezanı okunurken kendi dilince, var gücüyle adeta allah'ı tesbih eder. bugün namaz kılan bir gence hakaret eden insanlar bir köpekteki hassasiyete sahip değillerdir. ama nerden bilecekler sabah namazının verdiği huzuru. nerden bilecekler tadını o dört rekat namazın. nerden anlayacaklar öldükten sonra namaz kılmayanların halinin nice olacağını. kıçlarında sinekler uçuşur vaziyette, çirkin çirkin horlayıp, ezan-ı muhammedi çınlayıp dururken saygısızlığın sınırlarını zorlayanlar nerden bilecekler allah'ı.
"Sonra onların arkasından namazı savsaklayan ve nefislerinin azgın arzularına uyan bir nesil geldi. Onlar ileride cehennemin en derin yerini boylayacaklar (Meryem/59)" dikkat edin bu ayet-i kerime namaz kılmayanlara değil sadece, namazı savsaklayanlara bir tehdittir. savsaklamak bile bu denli kötü ise, hiç namaz kılmayanlar nerden bilecekler düştükleri durumun vehametini. göz göre göre, ölümleri göre göre, aklını başına almayan bu insanlar nasıl anlayacaklar namazın önemini.
"yahu nasıl olsa yaş 60 olunca aklım başıma gelir. kılarız biraz. bi tevbe ederiz hoppaa cennete." zaten bu düşüncede bi insan şeytana maskara olmuş demektir. namazın yaşlanınca kılınacağını zanneden, bir gencin 5 vakit namaz kılmasını hafife alan, kendi düşüklüğünü, değersizliğini görmeden namaza laf atan insanlar hiç düşünmezler mi bir gün azrailin ellerinde hırıltılarla geberip gideceklerini? nasıl bir anlayış ki, nefsi arzularının onu azaba götürdüğünün farkına varamıyor. cehennemin şehvetle çepeçevre kuşatıldığını bildiği halde şehvetin köpeği olmuş halde, kah şu orospu senin bu orospu onun geziyor. ve böylece asıl vazifesini terkediyor. evladım ömür denen sermaye tükeniyor, bununla beraber güç tükeniyor, fer gidiyor. ölüm denen hakikatin soğuk nefesi her geçen gün daha da belirginleşiyor. nedir bu yaptığın? ne diyeyim, allah akıl, fikir, anlayış versin.
günlerdir gözlerimi ne zaman açsam,
çağırmışsın çağırmışsın ben duymamışım.
sarsılırken arz ve arş bu bitmeyen çağrıdan,
ben bir cenaze olup düşmüşüm yatağımdan!