prof. üstün dökmen'in buna benzer küçük bir öyküsü vardı, küçük şeyler adlı programında paylaştığı. çocuğuyla misafirliğe gitmiş bir anne ikram edilmiş şekerin sonrasında bir ikincisini isteyen çocuğunun yaptığından utanır ve "aslında hiç de böyle şeyler yapmaz ama ah kusurumuza bakmayın" diye özür diler. üstün dökmen de bu konunun tam tersi olduğu hayalini kurmayı önermişti. 'düşünün birgün kan şekeriniz düştü, sokakta çocuğunuzla yalnızsınız, bayıldı bayılacak durumdasınız. karşıda gördüğünüz ilk markete girip hızla şekerlerin olduğu reyona ilerliyorsunuz, bir paketi parçalıyor ve yiyorsunuz, çevrede kınayan yada şaşkın bakışlar. çocuğunuz tam bu sırada "ah ah hiç böyle şeyler de yapmaz ama işte kusuruna bakmayın" diyor ne hissedersiniz?'