bir iki yıl ersin karabulut'la konuşmanın hayalini kurduktan sonra süslenip püslenip imza gününe gidilmiştir. kimsenin görmediği ve diğer yazar-çizerlerle dinlenmek için beklediği yer keşfedilmiştir. büyük bir heyecanla yanına giderken bir anda zınk diye karşıma çıkıvermiştir kendisi. önce "hiiihhh" diye bir bağırtı çıkar ağızdan bütün yazar-çizerler güler. * ardından tabi ki saçmalama süreci başlar. utançtan kıpkırmızı imza sırasına dönülür. 8 saat ersin'le konuşmak ve fotoğraf çektirmek için her şey yapılır, sonuç olarak ersin tabi ki mahcup bir şekilde görmemezlikten gelir * ve başka bir çizerin asılmasıyla trajik bir şekilde gün biter. ***