atatürk'ü yanlış anlamak veya hiç anlamamaktır. değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir, hal böyleyken hala 70-80 sene önceki fikirleri günümüze birebir uygulama çabası gereksizdir, boşa enerji israfıdır.
modern dünya artık demokrasi ve insan haklarının, kişisel hak ve özgürlüklerin gelişmesi için çaba harcıyor. yine bu dünyada partiler bu hakları daha da geliştirme sözü veriyor. buna rağmen hala ülkemizde devletçilik ilkesine bağlılık yeminleri edilmesi ki bu tamamen semboliktir akıl ve mantıkla izah edilemez bir durumdur.
atatürk akla ve bilme önem veren bir insandı, fakat onun peşinden gittiğini söyleyenlerin değişime ve gelişime kapalı olmaları, değişimi anlıyormuş gibi gözüküp başka bir yerlerinden anlamaları gülünçtür. atatürk'ü ilahlaştırma ve ondan ekmek yeme çabalarıysa artık demodedir.
o halde yapılması gereken şey ulusalcı kemalist tayfanın artık dünyaya daha fazla açılması ve dünya ile bütünleşmesidir. körü körüne ab veya abd düşmanlığı ve ilke romantizmi ile hamasi nutuklar türkiye'yi ileriye götürmez. teorikte uygulanması çağımız koşullarında mümkün olmayan ilkeleri de bu kadar canhıraş savunma girişimini zaten anlıyamıyorum.
üzülerek söylüyorum ama bazı şeyler yaşanır ve biter. zamanı geri döndürmek mümkün olmadığına göre yeni düzene ayak uydurmak gerekir. yani kısacası eski kral öldü yaşasın yeni kral. burada atatürk öldü artık tayyip'e biat edin anlamı da çıkmasın, ha eğer öyle bir anlam çıkıyorsa da girdiği yerden çıkamasın. *