ben 5 kez girdim.o söylenen tüm önerilerin çok da hükmü yok.
ilk öSS'mde nerdeyse hiç çalışmamıştım.Sınıfta da ortalamanın biraz üzerinde bir öğrenciydim ,günde 200 soru çözen arkadaşlarım da vardı ama biz birkaç arkadaş hep geyik yapardık.Dahası hayatımın aşkıyla tanıştım ve tüm aklım ondaydı.Fakat iÜ Fen Matematik'i kazandım.
ikinci girişimde çeşitli nedenlerden dolayı bunalımdaydım ve yine tavsiyelere inat bir halim vardı.Anadolu iktisat'a girme fırsatım vardı.(not OBP yarıya düşmesine rağmen)
Üçüncü girişimde ise hayatımda ben bir sınava hiç bu kadar çalışmamıştım.Düzenli soru çözmeler falan,uyku saatleri programlar...kısacası her şey kitaplarda yazıldığı gibi ilerliyordu.Hatta amacım ya iTÜ inşaat ya da Boğaziçi Fen Bilgisi Öğretmenliği idi.Dersane hocalarına göre çok daha iyi bir yeri kazanmam hiç sürpriz olmazdı ama ben Dokuz Eylül Jeofizik Mühendisliğine girdim.Meali:alınan puanlardan en az 40 puan düşük bir rakam yazıyordu elimdeki sonuç kağıdında.
Dördüncü ve beşinciden hiç bahsetmeyeyim.
Özetle arkadaşlar,her şey öğrencinin elinde değil,tabi bu münferit bir örnek ve her şey bundan yola çıkılarak hesaplanmayacak ama en azından bir fikir vermiştir sanırım size.O seneki ÖSS'nin durumu da birçok öğrenciyi olmadık yerlere itebiliyor.Benim tavsiyem hayatı ÖSS harflerine endekslemeyin ve hayallerinizden hiçbir zaman vazgeçmeyin.Arkadaşınız dersane birincisi ise komplekse girmeyin acaba o nasıl bu puanı aldı diye düşünmeyin.
Umarım istediğiniz yeri kazanırsız!
