Komedi filmi desem de olur bu film için. Felaket pornosu da kaba ama uygun bir tür bence bu film için. Filmi izleyenler görmüşlerdir ki film bir ciddiyetsizlik içerisinde çekilmiş. Birçok mantık hatası, saçma şeyler bulunmakta film içerisinde.
--SPOILER--
Filmdeki hataları, saçma şeyleri aklıma geldiği kadarıyla sıralarsam, ilk önce herkesin hemfikir olduğu felaketin oluşturduğu yıkımın, kahramanlarımızı hep birkaç adım geriden takip etmesi klişesini söylemem gerek. Bu klişe film boyunca devam ediyor. Altlarında şehir yerlebir olurken ailedeki insanların sanki normal şeyler oluyormuçasına mimiklere sahip olması, özellikle çocukların saf saf şehirin yıkılışını izlemeleri (popcorn verseydiniz ellerine bari), neredeyse 5 tane baba oğul sorunu, esas kadın ile kocanın ayrı olması ve üvey babanın rahmetli olacağının daha filmin başından belli olması, ABD başkanının melek gibi bir adam olması, bir adet aile köpeğinin de filmde bulunması ve insanlardan daha çok değer taşıması (ayrıca son anda kurtulma klişesini de bizzat kendisi yaşamıştır. Aynı Independence Day filmindeki gibi), olayı ortaya çıkartan Asyalı bilimadamıyla bizim Cumali'nin dünyadaki iletişim kesilmişken bile konuşabilmesi gibi ve daha başka bir çok klişeyi içeriyor film.
Bu kadar kötüledikten sonra iyi yönlerinin de olduğunu söylemek lazım. Mesela görsel efektleri şahane. Görsel efekt olarak, özellikle de filmin başlarındaki California'nın yerlebir olduğu sahnelerde gerçekten de aşmışlar. Ama film senaryo olarak kötü olduğundan sinemada izlenmesine karşıyım. Sinema’da izlemeyince de bilgisayarda pek de tadı çıkmaz bu görsel şölenin. Filmin sonlarında Amerikan başkanının üzerinde Kennedy yazan bir askeri geminin altında kalarak ölmesi ve tabii ki güzel hatun Sasha, filmdeki diğer artılardı..
Filmin sonu da ayrı bir felaket! Dramatik bir son yaratmaya çalışmışlar ama olmamış. Gemiye binemeyen insanlar için üzülmemiz istenmiş, gemi onları almadan ayrılmaya başlayınca. Oysa ki bu insanlar da ne bilim adamı ne de değerli (insanlığın gelişimi için) başka bir insan. Onlar da parayla gemiye binmek isteyen zengin ve vasfı olmayan, dünyanın geri kalanını önemsemeyen birkaç bin kişilik topluluk. Dünyanın geri kalanı olan milyarları ölüme gönderdikten sonra kendilerinin de ölmesi sanıyorum ki izleyicinin de pek umrunda olmayacaktı. Yani o duygulu müzik eşliğinde, devlet başkanları insanları gemiye aldığı sahnede o kadar üzüldüm ki tuvalete gidip ağlamak istedim! Filmin en sonu ise "yeni yerimiz Afrika" parolasıyla bitiyor. Anlayacağınız yeniden “vay bu Afrikalıların haline”. Ordakileri de kesip (orada hala insan kalmışsa tabi), yerlerni alıp yeni bir koloni akımı başlatacaklar. Kolay gelsin onlara!
Son olarak şunu da söylemeden edemeyeceğim ki bu Kate denen kevaşe! kadının kocası öldükten birkaç dakika sonra eski kocasının kucağına atlaması kültür farkımızdan mıdır bilmem ama çok iğrenç geldi. Tabi herkesin kendi kıçını kurtarmak istediği ve herkesin bencil olduğu böyle bir ortam da çok da göze çarpmayan bir ayrıntıydı. Benim için bunlardan ve diğer klişelerden çok daha fazla rahatsız edici olan şey ise Mayalardan neredeyse hiç bahsedilmemesiydi. Konunun özü Mayalar olmasına rağmen yapımcılar bunları anlatmak yerine konulu felaket pornosu çekmeyi tercih etmişler.
--SPOILER--
Sadece görsel efekt için izleyecekseniz izleyin! Yoksa uzak durun diyorum!