tribünle az çok haşır neşir olmuş insanların tezahüratın nedeni hakkında çok net fikir sahibi olduğu slogan. her yıl bin adet bedava kombine alan ve bunların bir kısmını satarak ciddi gelir elde eden çarşı grubunun geçmiş yıllarda kendilerine ayrılan bölümün loca yapılmasına karşılık stadta bağıranları da susturma girişimini unutmamış olanlar için daha da manidardır. trabzonspor'da özkan sümer bu tip insanları kökten temizlemiş, galatasaray büyük oranda desteği çekmiş, fenerbahçe üzerine gelen toplum baskısı nedeniyle genç fenerbahçelilerden tamamen desteğini çekmiş ancak beşiktaş çarşı'dan desteğini(!) çek(e)memiştir, kabul etmek zor ancak ismi bilinen tüm taraftar grupları kulübün sırtından geçinen ipsiz sapsız adamların elindedir. çarşı'nın beşiktaş taraftarını temsil etme noktasında ciddi bir tabanı olsa da kafadaki adamlar ne yazık ki bu profildedir, içki ve uyuşturucu oranları şaşırtıcı derecede yüksek olmakla birlikte başkan'ın dahi tırstığı adamlardır, o nedenle sivasın beşiktaşı yenmesi, denizli'nin fenerbahçe ile berabere kalması, antalya'nın avni aker'den 1 puan çıkarmasına şaşırmıyorum, böyle başa böyle tarak.
spor medyasına, tribünlere, yöneticilere bakarak türk futbolunun bulunduğu noktayı görebiliriz, eğer yeterince derine bakmayı biliyorsak.
edit: çarşı bana da karşı, bunu da öğrenmiş oldum. *