genellikle buluşmanın -ilk- olmasından dolayı tetiklenen salaklıklar, rezillikler silsilesidir. ben çok iyi bilirim bu duyguyu hacım. salaklık hep vardı da, bazen öyle olmayacak şeyler yapıyorsunuz ki siz bile sergilediğiniz performans karşısında şaşıp kalıyorsunuz.
sene 2007. o zaman sözlük mözlük hak getire. bi forum sitesinde kendi halinde bi üyeyim. siz bakmayın benim kendi halinde olduğuma. abluka altına aldığım birisi var forumda. zaten o kadar gerizekalı insana da bu sebepten katlanıyorum. derken...
sohbeti baya baya ilerlettik biz. amacıma ulaşmama ramak kalmış. acayip hoşlanıyorum çocuktan. öyle böyle değil. msne girdiği vakit kendimi hemen meşgul modundan çıkartıyorum, aman meşgul olduğumu görür de yazmaz diye. o derece mallığa vurdum işi siz düşünün artık.
saat 1 gibi taksimin orta yerinde buluşmak için sözleşiyoruz. çocuk mesaj atıyor ben geldim, bekliyorum diye. saate bakıyorum saat 12,30. oha diyorum. ben daha kahvaltı sofrasındayım. evden çıkmam 1 saatimi alıyor. ama nasıl bi koşuşturmaca anlatamam size. görmeniz lazım. bi elimde tarak bi o odaya bi bu odaya koştur allah koştur. derken.. bırakıyorum taragı falan. en iyisi kuaför diyorum. koşarak gözüme kestirdiğim kuaförlerden birine girip makyaj yapmalarını istiyorum. etti mi sana 2 saat. bu arada çocuk hala bekliyo. her arayışında 5 dk. sonra ordayım diyorum. amacım neydi belirsiz.
yüzümde köpek yalasa doyacak kadar boya. altımda ben diyim 2 siz diyin 3 karış bi etek. saat oldu 3. ben hala 5 dk. içinde taksimde olacağım. aceleden yanlış otobuse binip indiğim yerde farkettiğime mi yanayım, yoksa çocuğun ''anlaşıldı sen gelmiyosun, ben gidiyorum'' deyip mesaj atmasına mı yanayım yoksa yüzümdeki bi boca boyayla ucuz şırpıntılar gibi ordan oraya savrulmama mı yanayım. bilemedim. gözlerim dolu dolu saat olmuş 4. ve ben halen yoldayım.
en sonunda sözleştiğimiz yere sözleştiğimiz saatte gidemesem de varıyorum nihayetinde. saat bu arada 5. benim eve geri dönüş saatim ise 6.
ben otobusten indikten sonra direk çocuğu karşımda gördüm. ilk buluşma ilk buluşma gibi değildi ki amına koyim. herbişey allak bullak. o beni görür görmez tipimdeki acayiplikten olsa gerek suratında anlamsız bir ifadeyle başlıyor siteme.
ben zaten böylesine bişeye sebep olduğum için gerginim. o bana, ben ona bağrışıyoruz taksimde. en son bi yere girdik çay içmek için. ben yediğim fırçalardan olsa gerek çocuğa küsüm. garson geldi soruyor'' ne verelim diye''. ben de tık yok. azarlandım ya. ona da küstüm anasını satayım bende ayrımcılık yok. neyse çay geldi falan derken saat oldu mu sana 6? eve gitmem lazım deyip pırr diye kalkıp eve gidiyorum. onu da bırakıp gidiyorum orda mal gibi. aslında burdaki asıl mal benim. neyse.
not: rezilliğin bi kısmından söz ettim sadece. dahasını yazmaya elim varmadı. ne kadan mal bi insanmış deyip afaroz edersiniz allah korusun. nick altımın ergenliğimde yaptığım gerizekalılıklarla dolup taşması beni rencide edebilir.evet.