klasik türk seyircisi profilinin çizildiği maçlardan biri daha. ne yani bu takımlar hiç mi maç kaybetmeyecek? bu dört büyükler her maçı kazanmak zorundamı? kaybedilen her maçtan sonra yönetimi, kaleciyi, futbolcuları protesto mu etmek lazım, eleştirmek mi lazım? hayatında yeşil sahada yürümemiş, koşmamış insanların bu topa nasıl vurdu, kalecinin çıkmaması lazımdı v.b gibi bilmeden abuk sabuk yorumlar yapması bize özgü birşey olsa gerek. * futbolcuları stresten pas bile atamaz duruma getirmek seyircilik midir? artık kavga edecek veya sataşacak kimse kalmadıysa çözümde taraftarların kendi arasında kavga etmesidir herhalde. bu durum, altını çizerek söylüyorum fanatikliktir, olmamalıdır.
(bkz: basketbolu sevdiren nedenler)