ricardo andrade quaresma bernardo

entry3698 galeri
    655.
  1. beşiktaş taraftarını kendisinden çok umutlu olduğu futbolcu.
    bunun yanı sıra kendisiyle 2008 yılında portekiz kanalında yapılan röportajı forzabesiktas forum sitesinde leyla açıkel türkçe'ye çevirip yazmış, quaresma'yı tanımak isteyenler okuyabilir.

    --spoiler--
    program başlıyor sunucu quaresma için inanılmaz/harika diyor,
    o sırada arabayla quaresma geliyor inanılmaz? benden bahsediyorsun değil mi? diy e başlıyor.

    insanlar beni ciddi ve kendini beğenmiş biri sanıyorlar ama değilim. ben doğalım, her zaman doğruyu söylerim. bir insanı seviyorsam mutluysam gülümserim, gülerim. ama yapmacık değilim.

    insanlar benim sahada iyi bir oyuncu olduğumu söylüyorlar ama ben hayatta asla bir oyuncu olmam. ben dürüstüm diyor.bazı insanlar gerçeği duymaktan rahatsız oluyorlar diyor. ben herkese gülümsemek zorunda değilim. eğer onları tanımıyorsam gülümsemem, ama benimle konuşurlarsa değişir bu diyor.

    ayakkabı dolabına gidiyorlar her gün başka mı giyiyorsun diyor muhabir quaresma da espri yapıyor bazen bunlar yüzünden antremana geç kalıyorum diye.

    sonra bir kaç futbol hareketi gösteriyor. adamda bunların hepsinin ismi var mı diyor, o da gülüyor falan.

    kendisine gelen mektuplardan bahsediyor muhabir sürekli sıkıştırıyor aşk mektupları? diye quaresma da gülüp duruyor utanıyor.

    çocuklar seni seviyorlar senin stilini taklit ediyorlar konusu oluyor quaresma da mutlu oluyorum bundan diyor, sürekli bende sokakta böyle çocuklar görüyorum diyor.

    küpelerini gösteriyor. q7 ve r7 yazılı küpelerini maça giderken taktığını söylüyor.

    yüzüklerini gösteriyor (imza töreninde taktığı pırlanta olanlar da var arasında) her zmaan yüzük sevdim, annem ve babam da bize hep yüzük taktırdı diyor.

    insanların beni görmek istediği kalıba kendimi sokmam, nasıl istiyorsam öyle giyinirim diyor.

    sonra arabaları kısmına geçiyorlar. audi q7 yi daha çok seviyormuş çünkü onunla ailecek gezebiliyorlarmış.

    ne tarz müzikler sevdiğini soruyor, o da her çeşit severim çingene müziği dinlemek ister misin diyor.

    quaresma ya şarkı söyler misin diyor, dinlemeyi tercih ederim ben söylersem camları indiririm diyor.

    ses olmadan uyuyamıyormuş. illa tv veya müzik sesi olması gerekiyormuş. bu yüzden herkesi uyandırıyormuş gürültüyle.

    para harcamayı mı biriktirmeyi mi seversin diyor. quaresma da harcamayı sevmem ben para biriktiririm diyor.

    sonra dövmelerine geçiyorlar. kolundaki kız kardeşlerinin dövmelerini, sırtındaki kendi göz dövmelerini, büyük babasının, babasının ve annesinin surat dövmelerini ve kolundaki annesinin ismi olan fernanda yı gösteriyor. yeni bir dövme için daha randevu almış. ayırca kolundaki dua dövmesini gösteriyor. ve dindar bir insan olduğunu söylüyor. annesinin dövmelerini gösterdikten sonra ondan bahsetmekten asla sıkılmam diyor.

    havuz kenarında oturuyorlar, burada vakit geçirmeyi sever misin diye soruyor o da eve ailemle burada vakit geçirmeyi çok severim diyor.

    sonra muhabirle top oynamaya çıkıyorlar. muhabir ona trivela vuruşunu öğretmesini istiyor. hep böyle mi vuruyordun toplara diyor. o da diyorum sana ayağım yamuk doğdum ben diye espri yapıyor. antrenörler böyle vurmamı hiç istemez hatta ilk böyle gol attığımda ben çok sevinmiştim ama hocam beni duşa göndermişti. bunu onlara inat yaptığımı sanıyorlar ama ben böyleyim, elimde değil böyle vuruyorum toplara diyor.

    muhabir rakip defansı baya sıkıntıya sokuyorsun diyor. qua da iyi günümdeysem evet yoksa onlar için herşey basit oluyor diyor.

    ayakkabı odasını gösteriyorlar. bazı ayakkabıların tabanlığı değişik onları sakatken giyiyorum ona göre yapıldı diyor.

    seni en iyi kim tanır diyor muhabir. annem tanır. o benim iyi veya kötü olduğumu anlar her zaman. ben konuşmak istemem üzülmesin diye ama o anlar. ve sorar, o sorunca da bende hemen anlatmaya başlarım diyor * en çok gazetede yazılanlara üzülüyor hakkımda çok yalan çıkıyor. tanımadığım insanlarla birlikte olduğuma dair, bazı çocukların babası olduğuma dair. ama yok böyle birşey diyor.

    sonra röportajın duygusal kısmı başlıyor. quaresmaya soruyor insanların sana bakış açısı nasıl diye. bazı insanlar beni kötü görüyor çingene olduğum için diyor. ama beni tanıyınca tahmin ettikleri gibi biri olmadığımı anlıyorlar diyor.

    bu seni küçükken etkiledi mi diyor muhabir. (quaresma nın gözleri doluyor.) çok fazla çingene kökenim beni etkilemedi çünkü ben doğduğumda ailem seyahat etmeyi bırakmıştı diyor. (burada yüz ifadesinden filan küçükken bununla çok uğraştıkları belli oluyor zaten, ama demiyor birşey)

    istediğin yere ulaştın mı diyor muhabir,
    quaresma da evet sanırım. çünkü ben mütevazi bir aileden geldim. ben küçükken eve geldiğimde bizim birbirimizden başka hiçbirşeyimiz yoktu diyor. varlığımız yoktu diyor. (burada da gözleri doluyor yine) o yüzden bugün sanırım istediğim yere vardım diyor.

    sonra eve gidiyorlar saatlerini göstermeye başlıyor quaresma. sonra bir saat çıkarıyor. bu saati insanların taktığını görürdüm eskiden. o zaman kimse beni tanımazdı. bir gün annem döndüm ve param olunca bu saati alacağım dedim. gün geldi aldım, ve bunu hala saklıyorum.

    programın sonuna geliyor. quaresma sürekli repiliğini unutuyor o yüzden gülüp duruyorlar.
    --spoiler--

    ]

    ]

    ]
    0 ...