saçlarına aklar düşmüş, yüzündeki pürüzsüzlük gitmiş ve yerini kırışıklıklara bırakmış, belinde kambur çıkıntıları oluşmuş, önünü göremez haldesin, baston gibi bir nesneye ihtiyaç duymadan yürüyemiyorsun...
sen yaşlanmışsın be adamım!
hani nerde o gençliğindeki "küçük dağları ben yarattım" bakışı? hani nerde o kendini herkesten üstün görme merakın?
söylesene, hani nerede o hiç bitmeyecek sandığın, şimdilerdeyse özlemle beklediğin ve her anında "ah keşke geriye dönsem" diyerek geçmişe iç geçirdiğin gençlik yılların?
sen bitince, onlar da geçip gitmiş ardına bakmadan... geriye kalan sadece hatıralar mı yoksa...