aslında pkk'nin temellerinin devrimci doğu kültür ocaklarıyla atıldığı söylenebilir ki o da 70'li yılların başıdır. kürtler 60'lı yıllar boyunca marksist hareketle birlikte ve onun bir parçası olarak hareket ettiler. 71 muhtırasının kürtler üzerinde yaratığı baskıyla cezaevine giren kürtler (özellikle diyarbakır cezaevindekiler) daha o zamanlardan, askeri savcıların kürtleri inkar politikasına karşı kürtlüklerini öne çıkarak bir savunma yapmayı planlamışlardı. ayrıca bu yıllar sosyalist hareketten kopuş ve kendi kimliğini bulma yoluna girmeyi de getirmişti. özellikle 80 darbesiyle türkiye solunda yaşanan dağılışla birlikte kürt hareketi tamamen bağımsız ulusal kurtuluş mücadelesine yönelmiş 90 lı yıllarda da en büyük kitleselliğini yakalamıştır. pkk nın silahlı bir örgüt olarak var olmasının altında özellikle 70'li yıllarda artan radikalleşme de bulunabilir (deniz, mahir, kaypakkaya hareketlerinde silahlı mücadelenin önemi) ancak bu gün koşullar farklılaşmıştır. kürtlere artık inkar politakası istense bile uygulanamaz ve kürtler kendilerini yasal partilerinde ifade edebilirler. düzen içi kazanımların kürt hareketine birşey katmayacağını düşünüyor olsam da, kürt hareketi bu kazanımları elde etme yolunu şiddette bulmamalıdır çünkü bunun var olan nefreti ve düşmanlığı körüklemekten başka bir işe yaramadığı açıkca ortadadır.
