1974 doğumlu kipke'nin kurgusuna diyecek yok. her türlü kanaldan (sinema, müzik, spor vs.) beslenerek ve bolca araştırarak yazıyor. senaryoyu, damara nüfuz edecek şekilde genişletiyor, ikilemler üzerine çatılıyor. yazarken eğleniyor belli. kendisini de dahil ederek, dalga geçerek, zırvalayarak, izleyici ile birlikte senaryo ile kafayı buluyor. güzel bir teknik.
doğu ve batı söylencelerini kullanarak (bu eylem önemli) ve tamamen incil kaynaklı yazması, bu kadar seveni olan bir diziye yapılmış bir çıkarcılık, patronun değirmenine gözümüze soka soka su taşımak. yahudi kanalını da kullanıyor ama bu seferki eylemi, gelin canlar bir olalım şeklinde.
sonuç olarak dizinin kurgusu, kipke'nin önyargılarını aşıp bir oh diyemiyor. supernatural dünyasını incil'e hapsetmek akıllıca bir seçim, dar bir dünyada, izleyiciyi yormadan, diyeceğini diyor. kipke'nin supernatural diyarı, bu dar kalıplardan sıyrılsa, kimseyi memnun edemeyecek. zırvaladı diyecekler. bu kısır döngüyü 5.sezona kadar getirmesi onun iyi bir yazar olduğunu gösteriyor. zaten onun bir başyapıt yaratmak gibi bir derdi olmasa gerek.
yani supernatural'dan sonra kipke'den pek bir umudum yok. kabuğunu kırar ve yazar olmaya karar verirse ona bir şey diyemem.
işbu yazı diziyi, 5.sezon bölüm 15'e kadar izlemiş bir kişi tarafından yazılmıştır. hatta siz bunu okurken 5.sezon bitmiştir muhtemelen. koca işkembeli sallama ürünü değildir.