duyarsız kalınan şey, recep tayyip erdoğan'ın her seçim dönemi öncesi, bir bomba patlatmasıdır. geçen sene, davos'daki simon peres'le yaşanan, one munite kriziyle "belli kesimin" nazarında erdoğan'ın "paşaların paşası, mazlumun yanında tehehey.. en büyük lider bizim lider!" imajını pekiştirmesi; bu yıl da, israil ile yaşanan bu mavi marmara kandırmacasının seçim öncesine denk gelmesi. yok, anam babam yok. bu sefer olmaz. pışığımı yersin hatta. bu sefer toplayamacaksın * oyları bu mazlumder imajıyla. işte duyarsız kalınan olay bu aslında. birçok kişi biliyor da neyin ne olduğunu. bazıları, hala erdoğan da erdoğan türküsü çığırıyor.
ben laikim abi. ve hiç de duyarsız değilim filistin'in içinde bulunduğu duruma. bazı gerçekler de var yadsıyamayacığımız ama bunları burda ifade etmek hem birtakım kişilerce belki garip karşılanabilir. zaten birçok kişi de -ben de dahil olmak üzere- söz konusu örgütün,söz konusu vakfın,söz konusu mazlum ırkın nerelerden beslendiğini, kimleri beslediğini, bu yaşananları hakedip haketmediğini daha anlayabilmiş değil. tarihte birtakım olaylar yaşanmış olabilir. yok araplar bizi sırtımızdan bıçakladı yok bilmemne. elbette bunlar yadsınamaz şeyler ama.. aması var her şeyin olduğu gibi bu cümlenin de. hem uzuun uzun sürer gider bir cümlenin girizgahı olacak nitelikte bir ama. benim kafa basmıyor pek siyasete,diplomasiye. bassaydı şu an burda oturmuş bu satırları yazıyor olmazdım. gider putin le nükleer anlaşmalara imza atardım ne bileyim.