suyun akıp mecrasını bulma olayıdır. bizim doğal düşmanımız amerika, onların ortadoğuya piyon olarak koydukları israil ve yukarda ermenistandır. müttefiklerimiz ise iran, ırak, suriye, rusya, azerbaycandır. mümkün oldukça bizi doğal müttefiklerimizden uzak tuttular. yeri geldi içerimizde pkk diye bir örgütü bile bu amaç uğruna kullandılar. biz de ne etliye ne sütlüye karışmayıp dengeli bir politika izleyerek işimize geldiği zamanlar amerikanın diğer zamanlar doğal müttefiklerin arasında pin pon topu gibi dönek bir siyaset izledik. bu dönek siyasete tayyip monşer siyaseti diye ad koydu.
amerika'nın türkiye'den vaz geçmesi oldukça zor. bizleri ne kendilerine yaklaştırdılar ne uzağa gitmemize izin verdiler. şimdilerde monşer siyaseti yapan bir barrack obama var. fazla bir şeye karışmadan kendine karşı olan dünya tepkisini azaltmaya çalışıyor. bu tepki azaldığı zaman tekrar cinayetlerine başlayacaklartır. israil ise amerika'nın sessiz kaldığı günümüzde fazlaca dikkat çekmeye başladı.
sonuçta amerika'ya olan dünyanın kini bir 5-10 sene içinde azalacak ve yeniden her yere sert müdahale eden bir amerikan başkanı gelip normal çizgisine geri dönecektir. o zamana kadar zaten bir savaşın çıkması zor. ancak ilişkiler gerilmeye devam edebilir. amerika yumruğunu masaya vurduğunda ise herkes çil yavrusu gibi dağılacak. biraz israil biraz türkiye geri adım atacak...
israil, ırak, pkk, ermenistan ve gürcistan'ı destekleyen amerika'nın amacı nedir sizce? haritaya bakmak yeterli.
ruslar ve islam ülkeleri ile aramıza başka ülkeler koyabilseler çok mutlu olacaklar.
(bkz: sevr antlaşması)