jose mourinho

entry2398 galeri
    402.
  1. Futbol zekasının üst düzeyliği ile birlikte kendisi bir modern çağ filozofudur.
    Inter takımıyla Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu kazandığı maçın ardından ,kameraların tespit ettiği ağlama sahnesinin sonrasında kendisi hakkında yapılan ''Mourinho karizmayı çizdi'' düşüncesine tam tersi bir yanıtla Mourinho karizmaya tavan yaptırdı diye düşünüyorum.Daha önce kazanmadığı kupa kalmamış bir teknik adamın,bu başarıları tekrar ettikten sonra böyle bir duygusal tepki vermesi karizmayı çizmek diye nitelendirilmemeli. Bu olay bu adamın futbola hala nasıl amatör bir ruhla bakabildiğinin göstergesidir.

    Çeşitli gazetelerden alınan Jose Mourinho'ya ait sözler:(Fanatik gazetesi tarafından derlenmiştir)

    Futbol aşkına dair: 'Kendimi bildim bileli futbolu sevdim ve futbolun geçirdiği evrimi, modern futbolun gereklerini anlıyorum.'

    Chelsea'nin başına gelişine dair: 'Elimden gelenin en iyisini yapmaya, durumu olumlu şekilde geliştirmeye ve imajıma ve futbol felsefeme uygun takımı yaratmaya niyetliyim. En iyi oyuncular ve kibirimi mazur görün ama en iyi menajer bizde...'

    'Futbol menajerlerini yeni veya eski diye değerlendirmem. Ben iyiye ve kötüye inanırım. Başarıya ulaşanlar ve ulaşamayanlar... Lütfen küstah olduğumu düşünmeyin ama ben Avrupa Şampiyonu'yum ve özel biriyim.'

    'Eğer işimin kolay olmasını isteseydim, Porto'da kalırdım. Güzel mavi koltuk, UEFA Şampiyonlar Ligi kupası, Tanrı ve Tanrı'dan sonra ben...

    Londra'ya dair: 'Ailem Londra'da yaşamaya bayılıyor. Muhteşem ve Olimpiyatlar'a ev sahipliği yapmayı kesinlikle hakkeden bir şehir.'

    M. United maçına dair: 'Menajer ve oyuncuların, kendi sahalarında oynadıkları son maçta, bize karşı kaybetmeleri üzerine sahada şeref turu attıklarını gördüm. Böyle bir şeyi Portekiz'de yapmaya kalksanız, tepenize şişe yağdırırlar!'

    Roman Abramovich'e dair: 'Eğer bana takımı çalıştırma konusunda yardım etseydi, ligin dibine vururduk. Ve eğer ben ona mali işlerinde yardım etmeye kalksaydım, çoktan iflas etmiş olurduk!

    Kazanmaya dair: 'En büyük yıldız futbolculara, en iyi stadyuma, en iyi tesislere, en ateşli taraftara, en iyi projelere ve daha nice en iyiye sahip olabilirsiniz ama sahada kazanamazsanız, tüm bunları kimse hatırlamaz.'

    'Herkes Chelsea'nin her maçı kazanmadığı günleri bekliyor. Kaybettiğimiz gün geldiğinde ülkede bayram ilan edileceğini sanıyorum. Olsun, biz buna da hazırız...'

    Kendisini yuhalaması kuvvetle muhtemel Barcelona taraftarlarına dair: 'Salı günü sahaya maçtan önce çıkıp, kalabalığın yaratacağı duygunun tadını çıkaracağım.'

    Ligdeki yüzde 100'lük başarı rekorunu kırma fırsatını kaçırmalarına neden olan Everton mağlubiyetine dair: 'Herkes Chelsea'nin kazanması, kazanması, kazanması ve yine kazanmasıyla ilgili o kadar ağlak yapıyor ki...

    ...Herhalde Goodison Park'taki küçük gerileme mutluluk yaratmıştır. insanlara umut vermiş olsa gerek. Bu söylediğimi aptalca bulabilirsiniz ama bence eve üç puanla dönmeliydik çünkü harika iki gol kaydettik. Genellikle iki gol atıp bir tane yediğinizde, maçı kazanırsınız.'

    Kendisini eleştiren Johan Cruyff'a dair: 'Açıkçası bana nasıl Şampiyonlar Ligi finalinde 4-0 yenilebilineceğini öğretmesine ihtiyacım yok; çünkü böyle bir şeyi öğrenmeye yönelik arzum yok.'

    Takımda yaptığı taktik ve oyuncu değişikliklerine dair: 'Eğer evdeki garajınızda bir Bentley'niz, bir de Aston Martin'iniz varsa ve her Allah'ın günü gideceğiniz yere Bentley'inize binerek gidiyorsanız, e biraz aptalsınız demektir.'

    Chelsea'nin yeni sezona girişine dair: 'Sekiz maçımız ve sekiz zaferimiz var. 16 gol attık ama insanlar hâlâ iyi oynamadığımıza, bir grup palyaço olduğumuza dair atıp tutuyor. Bu çok yanlış.

    Takımındaki oyuncularına dair: 'Benim ve Chelsea için futbol oynamaktan zevk almak zorundalar; haricinde bana aşık olmak gibi bir zorunlulukları yok.'

    Arsene Wenger'e dair: 'Onun röntgenci olduğunu düşünüyorum. Böyle tipler vardır; evde otururken teleskopla başka evlerin içinde başkalarının neler yaptıklarını izlerler... O da Chelsea hakkında konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor...'

    Basınla ilişkilerine dair: 'Maçtan önce basın toplantısına girdiğimde, maç benim için çoktan başlamıştır. Ve maçın ardından basın toplantısına girdiğimde, maç henüz bitmemiştir.'

    Futbolculara dair: Andriy Schevchenko: 'Siz sormadan ben söyleyeyim; gol atmadığı sürece Schevchenko oynayacaktır...'

    Oyuna alınmadığı için Mourinho'ya patlayan Ricardo Carvalho: 'Ricardo Carvalho, bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyor gibi. Bir IQ testi yaptırmasında, ya da ne bileyim, bir akıl hastanesine başvurmasında fayda olabilir.'

    Barselona'ya yenildikleri maçta Asier Del Horno'nun maçtan atılmasına neden olan Lionel Messi: 'Barcelona, muhteşem tiyatrolarıyla bir kültür kenti. Bu çocuk da artistliği iyi öğrenmiş."

    Zirveye dair: 'Zirvede baskı diye bir şey yok. Baskı, ikincilikte ya da üçüncülükte...

    Premier Lig'i almalarına dair: 'Bu bir şeyin sonu değil, daha başlangıç. Kendim ve Chelsea için daha çok şey istiyorum.

    inanca dair: 'Normal şartlar aldında Porto şampiyon olacaktır; anormal şartlar aldında, Porto yine şampiyon olacaktır.' (Chelsea'ye gelmeden önce, Portekiz premier liginin sezon ortasında....)

    Karşılaşacakları maçın vuku bulacağı tarihlerde komşusu iskoçya'da kuş gribi tespit edilen ve ligde Chalsea'yi 7 puan geriden takip eden Manchester United'a dair: 'Stres mi? Kuş gribi bende daha çok stres yaratıyor. Ciddiyim, kuş gribinden bile Manchester'dan fazla korkuyorum

    Liderliğe dair: 'Şu anda lider durumda olmamız kulübün maddi gücünden kaynaklanmıyor. Bütün kupaları alma iddiamız, benim üstün çabalarımdan ve emeğimden kaynaklanıyor

    Şampiyonlar Ligi mücadelesindeki Liverpool yenilgisine dair: 'Ay'dan uçup gelen bir goldü... En iyi takım kaybetti. Onlar golü attıktan sonra sahada futbol oynayan tek bir takım vardı. Onlar, bütün maç boyunca golün üzerine yattı. Finale onlar kaldılar ve bütün kalbimle dilerim ki kazanırlar. Neticede bu onların gecesi, ben de bu konuda eleştiri getirecek değilim.'

    Frank Rijkaard'a dair: 'Benim futbol hayatımda koca bir sıfır var. Ancak onun futbol hayatı mükkemmeldi, başarılarla doluydu. Benim teknik direktörlük kariyerimde kupalar varken, bu kez Rijkaard'ın elinde koca bir sıfır var.

    Sir Alex Ferguson'a dair: 'Belki ben de 60'ıma geldiğimde, aynı ligde 20 yıllık kariyer devirdiğimde ve herkesin saygısını kazandığımda, insanlarla konuşurken onların hafiften titremelerini sağlama kudretinde olurum.

    (Birkaç gün sonra...) insanlar kasırga kopsun istiyor ama yok öyle bir şey. Sir Alex'e müthiş bir menajer olduğu için saygı duyuyorum ama o da prosedüre uymak zorunda. Ben hakemlerle konuşmam ve başka menajerlerin de bunu yapmasını istemem...

    Bir de... Konuşmak vardır, bağırmak vardır... Bu Sir Alex'e karşı olduğum anlamına gelmiyor. Çarşamba günü maçtan sonra ofisimde şarap içtik. Maalesef kötü bir şaraptı, o da bundan şikayetçiydi. Sözüm var; sezonun ikinci yarısında doğumgünüm var. Ona güzel bir Portekiz şarabı götüreceğim."

    Son sözü söylemeye dair: 'Ben ifade özgürlüğüne inanırım. Sen bana düşünceni ifade edersin; ben de sana nihai olarak özgürlüğünü veririm.'

    Futbolun acımasızlığına dair: 'Ben dokuz-10 yaşlarındayken babam bir Noel günü işinden kovuldu. O bir menajerdi. Son zamanlarda sonuçlar pek iyi değildi. Aralığın 22'si ya da 23'ünde bir maç kaybettiler ve ayın 24'ünde, Noel gününde, telefon çaldı. Biz öğle yemeği yediğimiz sırada sepetleyiverdiler.
    0 ...