Senle şimdi farklı bir yerde karşılaşsaydık keşke
Bu üzerine atılan birkaç kürek kuru toprak değil de
Aydınlık yüzün karşılasaydı bizi
Boşa geçmeseydi onca sene
Yıllar oldu görmeyeli seni,daha da olacak
Ama hatırlıyorum seni dün gibi
Her andığımda seni daha fazla yaş doluyor gözlerime
Sanki yaş akmayan her yıl için daha acımasızca...
Alışıyorum ama asla unutamıyorum sensizliği
Sen ki çocukluğumun yegane hatırası
Sen ki yavruları yüzümü güldüren
Sen ki hüzünle gülümseyensin
Biliyorum çok hayırsız çıktım onca emeğe
Bayramdan bayrama geliyorum ancak
Belki küskünsün de bana
Fakat bil ki bu şiir yalnızca sana...
Çok bir ömür yaşamadın ama
Gelmedi elimizden hiçbir şey
Kalakaldık çölün ortasında susuz
Sen yitip gitmeye karar verdiğinde...
Boşalınca elbet gideceğim o eve
Hissedeceğim her köşede kalan bakışını
Hatırlayacağım her anıyı buruk bir tebessümle
Her ne kadar ağlamaklı olsam da
Çünkü sen olsan öyle isterdin bilirim
Ah gelsen de bir yerlerden görsen şimdi beni
Pusulasız kaldım gurbet ellerde
Bilmiyorum şimdi hangi kapıdan girsem hayata
işte bazen sığınıyorum böyle çocukluğum ile sana...
Değişti yüzüm,sertleşti o çocuksu pamuk yanaklarım
Uzadı saçlarım mesela,büyüdü biraz olsun duygularım
Ama sen kaldın içimde
Yıllar öncesinin saf çocuksu yüreğimde...
Sürüp gidiyor hayat aynen,kalmasın gözün arkada
Beynim hazır sensizliğe ama kalbim asla
Elbet o da susacak bir gün
Belki mahşerde ulaşınca sana...