bir türlü yenemediğim makus talihimin en önemli parçasıdır. hayır hiç de anlamıyorum! her hoşlandığım insan istisnasız olarak başka birinden hoşlanabilir mi? ama merak etmeyin! ben bunu başardım! hem de zilyon kez!
gidiyorsun hoşlaşılan kişinin yanına. muhabbet sohbet ve yanında biraz da kendini beğendirme çabası. tam "ahanda tutturdum aynı frekansı" derken bir bakıyorsun karşıdaki başka frekans tutturmuş. tamam işlem br yerde işe yaramış ama senin istediğin gibi değil. ve hepsi de aynı şekilde başlar. bu anın geleceğinin 5 saniye öncesinde anlar ve çöküntüye uğrarsın. olayda aynen şöyle olur;
hoşlanılan kişinin yüzünde önce hafiften utangaç bir gülümseme belirir. sonra bir an için bunun çok saçma olacağına karar verir ve yüzündeki gülümseme "ben ne yaptım az önce ya" şeklindeki içsel bir soruyla yerini utangaç ve sağa sola bakan bakışlara bırakır. sonra kedisiyle tekrar bir iç çatışma yaşayan kişi " ya nolcak ben baksana ne kadar iyi anlaştık" mantığıyla hareket ederek beklenen soruyu sorar;
-ya haydi bismillah!
+efendim canım? *
-ya hani birisi var bizim mühendislikte okuyo, 3. sınıf hani renkli gözlü olan!
işte tüm muhabbet burda bitmiştir. umutların yıkıldığı an bu andır! muhtemelen size o kişiyi tanıyıp tanımadığınızı soracaktır. akabinde ise can alıcı olan yer yani;
--"ya ben ondan çok hoşlanıyorum da belki dedim tanıyorsan tanıştırırsın" kısmı gelir. bu kısımda ise talihe küfürler edilir ve karşıdaki insana güzel bir dille sorduğu kişi hakkında bir bilgisi olmadığı söylenir. daha sonraki 10 dakika içinde ise kişinin aniden bir işi çıkar ve mekan terk edilir.