her zamanki gibi her hangi bir olay cereyan ettikten sonra belli bir süre olana bitene bakıp, daha sonra değerlendirme yapmanın ne kadar mantıklı olduğunu bir kez daha ispat etmiş operasyondur.*
anlaşılan o ki, yardım gemileri israil yönetimine, ülkesine, rejimine kurulan bir tuzaktı ve israil de bu zokayı yuttu ve fakat yutarken masum canları da katletti. vatandaşı çok kıymetli avrupa ülkelerinin, israil'in tutumunu, vurdumduymazlığını, umursamazlığını bildikleri halde vatandaşlarının bu gemilere binmelerine ses çıkarmamaları, israil'e karşı alınmış uluslararası bir tavırdan, bölgenin yeniden dizayn edilebilmesi için gerekli görülen bir operasyondan ileri geliyor ve muhtemelen bu planın başını da yine ingiltere çekiyor. sebep de çok basit aslında; israil'in kan bağı ve din bağı ortak paydalarında yeri olmayan filistin, iran, suriye vb. ülkelerle işi bitince yine kendisi ile kan bağı ve din bağı bulunmayan avrupa ülkelerinin ve hatta abd'nin de başına "bela" olacağı, çünkü "bela" olmak için sebep arama gayreti içinde olmadığı ve olmayacağı açık. yardım gemileri ile ilk adımı atılan bu planın varacağı nokta ise, israil'in mevcut ve uzun yıllardır süregelen politika ve katliamlarını destekleyen her kim varsa üzülecek olsa da; israil ve filistin için kıbrıs formülüne benzer bir formülün hayata geçirilmesi (iki ayrı devlet, garantörler vs.) ve uzunca bir müddet israil'in suskunları oynaması olacak gibi görünüyor.