bir beşiktaşlı olarak tekrar belirteyim ki fenerbahçe'yi taşıması mümkün olmayan, teknik adamlığı son derece sorgulanabilir ve başarısız bir isimdir. beraber efsane olduğu dönem arkadaşlarıyla kıyaslayınca en büyük şansı oğuz çetin'in kendisinden daha grupçu olması, kısa süre çalıştırdığı fener'in paçavraya dönmesi ve kapağı milli takıma atması, rıdvan dilmen'in karşılaştığı ilk baskıda tası tarağı toplayıp arazi olması ve tanju çolak'ın da illegal işlerde sürekli adı anılan son derece antipatik bir cisim oluşu. sabır falan diyen sözlükçülere de sadece bizde değil dünyada hiçbir büyük takımın hoca kazanmak uğruna kaybedecek birkaç senesinin olmadığını hatırlatalım.
istanbulspor'da üstüste 3 maç da kaybetsen kimse ağzını açmaz hatta maçtan sonra "ayağa top yapıyoruz, takım genç, bize zaman lazım" der geçersin ama üç büyüklerde 3 hafta üstüste yenilirsen kendini bir anda televizyon yorumcusu olarak bulursun. kısacası fener'in aşırı ve yoğun baskılı ortamı,28 yıllık kupa hasreti, bu yıl yaşanan son dakika kepazeliği, oynanan yetersiz futbol, transferler, avrupa macerası, statın yaşatacağı baskı ve hepsinin üstüne bir de aziz yıldırım'ın bilindik tavırları eklenince aykut'un bunlarla başetmesi mümkün değil.
sözlüğü ve özellikle beni sürekli okuduğunu bildiğim aziz yıldırım'a tavsiyem al manuel pellegrini'yi rahata kavuş. bu adam yukarıda saydığım baskıların hepsini dünyanın en büyük 3-4 takımından birinde göğüsledi ve hiçbir transferi için kendisine sorulmayan bir kadro ile son haftaya kadar şampiyonluk adayıydı. barça bu kadar uçuk bir performans göstermese şimdi herkes onu konuşuyor olacaktı. al dostum sen bu adamı, al da rahat et. bu kıyağı da herkese yapmam ona göre.
