24 mayıs 2010 la lakers phoenix suns maçı

entry14 galeri
    11.
  1. çok şükür 5. maçı izleme garantisine ulaştığımız hatta amare'nin hırsını görünce 6 belkide 7 maç keyifleneceğimizin sinyalini aldığımız maç olmuştur.

    aslına bakarsanız basketbol tayfamın ortak görüşü kudurmuş lakers'ın durdurulamayacağıydı ama lakers'ın durmasından çok amare'nin arzulanamayacağı daha baskın karamsarlığımızdı ve bu negatifliklerin sayesinde çoğu arkadaşım gibi bende maçı izlememe kararı almıştık. az uyuma periyodumuzu finallere saklayacaktık ama diğer arkadaşlarımda benim gibi şu ilk çeyreğe bir bakalım da sonra pişman olmayalım tercihini yapmış.

    çeyrek başlar başlamaz suns'un ve amare'nin arzusun gördük ama kobe'nin 1. ve 2. maç kolajını, gasol'un kabiliyetini, fisher'ın sıcaklığını, brown'un savunma katkısı gördük. ardından frye'nin verimsizliliğinin devamına üzülürken bynum'un ve onun yerine giren odom'un tutukluluklarına artest'in los angelas'ta kalışı eklenince seride umutlanışımız oldu ama 2 inanılmaz galibiyetle suns'a gelen lakers'ın kırılma anları verimliliğini de ekleyip 3-0 sandık. maçın ilk yarısını toplu halde izlemememize rağmen gönül rahatlığıyla çoğul cümleler kullanıyorum çünkü o ilk yarıda öyle bir şey oldu ki gördüğüm şeyi anlatmak için telefonu kullanmaya çalıştığım an aradığım kişilerin hepsinin telefonu meşguldü ve onlarda benimle aynı ulaşamamayı yaşamışlar. gördüğümüz olay amare'nin gasol ve bynum'un ardından gasol ve kobe'nin üzerinden ribaunt almasıydı. hemde bir tanesini box out yapan gasol'ün üzerinden bunu yapışıydı. amare gibi all-star gediklisi bir atletik uzun için bu çok zor değildir ama seri itibariyle bırakın 2 kişinin üzerinde ribaunt almasını fisher'ı bile zorlayışına şahit olmamıştık. işte o an devre arasında uyuma ihtimalini engellemek için ''ulan amare çakıyorum kafeini eğer arzun kaçarsa kaçan uykum dönene kadar küfür yersin'' tarzında umutlu ama soru işaretli düşüncelerle kahveler hazırlanırken ev bir anda us airway center oluverdi. bugüne kadar nash'e olan saygımız, hill'e olan bağlılığımız bile bizi suns fanatiğine dönüştürmemişti ama şöyle kemik bir batı finali izleme arzusu taraf yaptı ya bizi ne diyeyim ben sana atlanta? ne diyeyim ben sana magic? ne diyeyim ben sana utah? ne diyeyim ben sana spurs? helal olsun derim de başka bir şey demem spurs'e. 4-0 süpürülüşlerini izledik ama kemik sesinin eksik olmadığı tek seriyi izledik.

    daha sonra kobe biraz ritimi düşürse de devam etti... odom açıldı... ... ... amare hiç durmadı... ... ve 2-1...

    bu arada 7. maçı görürsek celtics- lakers finalini desteklemeye başlarım...
    0 ...