bir dönem sabah ve yan kuruluşlarını tanımlamak için kullanılan kelime öbeği iken söz konusu yayın gurubuna tmsf tarafından el konulmasıyla birlikte ortaya çıkan boşluğun doğan gurubu tarafından doldurulmuş halidir.
kaptan köşkünde hürriyet bulunur ve türk kamuoyunu istedikleri gibi yönlendirebilmekteydiler ki ; alternatif medya gurupları ve internet haberciliğinin ortaya çıkmasıyla yalanlarını eskisi gibi rahat pazarlayamamanın verdiği eziklik ile sağa sola saldırmakta ve kendilerinden olmayanlara çeşitli adlar takmaktadırlar. belli merkezlerden aldıkları direktiflere göre attıkları başlıkların yalan olduğu ertesi gün başka yayın kuruluşlarında çıkınca halktan özür dilemek yerine saldırgan ve kavgacı tutum takınmaya başladılar. sinirlendikçe hata yapmaya ve basın ilkelerini hepten unutmaya ve görmezden gelmeye başladılar. bir kısım sanık ve şüphelilere idam isterken başka bir kısım şüpheliler açısından cmuk ilkelerini hatırlama gereği hissettiler. paşam bugün ne başlık atalım diyerek 28 şubatın maşası oldular, yetmedi malum sürecin yıkıntıları üzerine akbabalar gibi üşendiler, nemalandılar, göbeklerini büyüttüler, godamanlaştılar ve en nihayetinde dokunulmazlaştılar.
iki yüzlü riyakar bir basın gurubudur, kendilerinin yazdıkları basın ahlakı kurallarına dahi uymaktan imtina ederler. birisine çamur atmakta o kadar maharetlidirler ki, danıştay saldırısı kimler tarafından planlandığı artık aşikarken daha olayın sıcağıyla 18 mayıs 2006 tarihinde millliyetin attığı manşet sanırsam yandaş medya diye pöykürüp saldıranlar tarafından unutulmuştur.
tesev'in hazırladığı ”HERKESiN YARGISI KENDiNE...” Demokratikleşme Sürecinde Basının Yargı Algısı başlıklı araştırma kimin yandaş olduğunu çok güzel ortaya koymaktadır.