bu kadar entry'i okuduktan sonra aklıma nedense karadeniz'de geçirdiğim öğrencilik yıllarım geldi. önce nasıl bir bayan öğrenci arkadaşım olmalıydı diyerek hayalimi şekillendirmeye başladım. Saba Tümer'in programını izlemiştim dün gece ve hangi saat sularıydı tam hatırlamıyorum ama Helin Avşar * konuktu.
Şimdi bayan öğrenci arkadaşım olarak Helin Avşar'ı hayal ettim. Karadeniz'de bile nerede küçük bir club, sosyetik mekan var bulmuş, ne kadar lezbiyen, eşcinsel, travesti, transeksüel varsa bir araya toplayıp bir akşam bize yemeğe getirmişti. Düşünsenize, şu kalabalığın renklerine ve ahenge bakın. Bunu sadece ve sadece Helin başarabilirdi. Mini eteği ve göğüs dekoltesi ile farklı cinsiyetleri o kırbaçlarken ben ise içeride son iki üç yumurtam ile bir gofreti kimse görmeden yemenin peşindeydim. Daha sonra dişlerimi fırçalayıp, onlara katılmayı düşündüm.
Helin ortada duruyordu ve herkes helin ile ilgilenmeye başladı. Kırbaçların yönü tamamen değişmişti. Ev arkadaşımın yaşadığı mazoşist keyifler birden içime bir ürperti verdi. Bayan ev arkadaşımı o durumdan kurtarmalı mıydım? yoksa bir kırbaç ta ben mi vurmalıydım? Mini eteği ile herkese arkasını dönmüş bir halde eğilen Helin kırbaç sesleriyle birlikte bana bakıyordu.
Bana bakışında "bugüne kadar hiç bir halt yiyemedin ve beni bütün bunları senin gözlerinin önünde yapmaya zorladın" manasını çıkarmıştım. O an pilleri bitmiş ipod'umu aradım ve bulduğumda Helin halen keyif içerisindeydi.
Ben o manaların ağırlığı, ortamın çirkinliği ve iğrençliği karşısında dayanamayarak Mat-1, Mat-2 ve Cinsel Kimlik Gelişimi * kitaplarımı da yanıma alarak evden uzaklaştım. Cebinde son paramın bulunduğu kadife pantolonumda artık evde kalmıştı. Beş parasızdım.
Sonra aniden göğsümü delip geçen bir acıyla intikam duyguları uyanmaya başladı kalbimin derinliklerinde. Ona karşı bir şey yapmalı ve intikam almalıydım. Doğru bir eczane'ye gittim ve iki üç kutu geciktiricili prezervatif aldım. Hızla eve doğru yürümeye başladım. Pilleri olmayan ipod'umu dinleyemedim bile. Daha sonra büyük bir hışımla kapıyı çaldım. Helin açtı. Karşımda bütün güzelliği ve alımıyla öyle bekliyordu.
Bakışlarındaki mazoşizm yerini masumane bir alacakaranlığa bırakmıştı. Tam bu sırada ev arkadaşım kazım tarafından uykumdan uyandırıldım. Çünkü acilen derse yetişmem gerekiyordu. Boxer bölgemdeki sıvıdan ve kazım'ın dostluğundan başka elimde bir şey kalmamıştı. Ah Helin ah. senle ne iyi ev arkadaşı olurmuşuz biz.